Servet-i Fünun Edebiyatı (Edebiyat-ı Cedide) Genel Özellikleri * - TYT AYT 2023 (YKS 2023) Uzaktan Eğitim

Sınavlara CANLIDERSHANE.NET Uzaktan Eğitim ile hazırlanın kazanın

è Recâizâde Mahmut Ekrem'in önerisiyle aynı edebiyat anlayışına sahip olan değişik dergilerde yazan şair ve yazarların Servet-i Fünûn dergisinde toplanmalarıyla gelişen bir anlayıştır. Bu şair ve yazarlar, yeni bir edebî akımı başlattıklarını ifade edecek şekilde kendilerinden ve yayınlarından "edebiyât-ı cedîde" diye bahsetmişlerdir.

è1895 yılı sonlarında Hasan Âsaf adlı genç bir şairin bir beytinde geçen "abes" – "muktebes" kelimelerinin kafiye olup olamayacağı konusunda başlayan tartışma bu yeni edebiyat topluluğunun kurulmasına vesile olmuştur.

èServet-i Fünun sanatçılarının hemen hemen tamamı Tanzimat Döneminde açılan yabancı okullarda eğitim görmüş ve Batı kültürüyle yetişmişlerdir. Eserlerinde Fransız edebiyatının ve Batılı akımların etkisi görülür.

èGeniş halk toplulukları yerine az sayıdaki aydın topluluğuna hitap eden "Salon Edebiyatı" oluşturulmuştur.

èHikâye ve romanlarda olaylar İstanbul'da, saray ve konak çevrelerinde geçmektedir.

èBu dönemin sanatçıları "Sanat, sanat içindir." ilkesine bağlı kalmışlar ve uzak ülkelere gitme hayaliyle yaşamışlardır.

èMeclis-i Mebûsan'ın kapatılışı, zamanla sansüre ve jurnallere dayanan bir rejimin oluşması, yazarları da siyaset ve toplum meselelerinde susmaya zorlamıştır. Bu durum edebiyatçıları içlerine kapanmaya ve kendi ıstıraplarını dile getirmeye zorlamıştır.                                  

èFransız cümle yapısı Türkçeye uyarlanmaya çalışılmış; yapıtlarda devrik ve eksiltili cümlelere yer verilmiştir.

èTanzimat'ın başlangıcından beri sadeleşmeye doğru giden yazı dilini yeniden ağırlaştırmakla suçlanmışlardır.

è Şiirde, anlamdan daha çok anlatıma önem vermişlerdir. Leyâl-i girîzân, inkisâr-ı hayâl, teb-i ümmîd, havf-ı siyâh gibi zihinde yeni imajlar uyandıran, kimsenin kullanmadığı Arapça, Farsça yeni kelimeler ve  terkipler kullanmaya gayret etmişlerdir.

è Nazımda (şiirde), parnasizm, sembolizm; nesirde (düzyazıda), realizm, natüralizm akımlarını benimsemişlerdir. Nazım (şiir) nesre (düzyazı) yaklaştırılmıştır.

èSiyasi basılar nedeniyle tiyatrodan uzak durmuşlardır.

èDivan edebiyatını –aruz ölçüsü dışında– reddetmişlerdir. Büyük oranda aruz kullanılmıştır. Bir şiirde birden fazla kalıbı kullanılabilmiştir. Hece ölçüsü, Tevfik Fikret tarafından "Şermin" adlı eserinde kullanılmıştır.

è"Tîrâje, şegaf, ibtikâ, pûşîde, tekattur, tebeşbüş, mükevkeb, müşemmes, mukmir, nevîn" gibi kelimeleri kullanmışlardır.

èŞiirlerini "kafiye kulak içindir" anlayışıyla yazmışlardır.

èŞiirlerinde Batı'dan alınan sone, terza-rima, triyole gibi şekilleri, serbest müstezatı ve bütünüyle kendi oluşturdukları biçimleri kullanmışlardır.              

è16 Ekim 1901 tarihli Servet-i Fünûn'da Hüseyin Cahit'in tercüme bir yazısından dolayı geçici olarak kapatılan dergi bir süre sonra yeniden yayımlanmaya başladıysa da topluluk dağılmış ve dergi Edebiyât-ı Cedîdeciler'in yayın organı olma karakterini kaybetmiştir.

 

? ÇIKMIŞ SORU Aşağıdakilerden hangisi "Servet-i Fünûn dönemi" sanatçılarının ortak yönlerini belirleyen özelliklerden biri değildir?         

A) Dilde "halka doğru" ilkesini benimseme                             B) Batı sanat akımlarının etkisinde kalma

C) Eski sözcüklerle, yeni kavram ve imgeler oluşturma        D) "Sanat için sanat" görüşüne bağlanma

E) Kafiyenin kulak için olduğunu benimseme                        (1977 ÖYS)

CEVAP A Servet-i Fünûn dönemi sanatçıları "Sanat, sanat içindir." ilkesine bağlı kalmışlardır. Dolayısıyla dilde "halka doğru" ilkesini benimsemeleri gibi bir durum söz konusu değildir.

 

? ÇIKMIŞ SORU Aşağıdakilerden hangisi Servet-i Fünûncuların şiir özelliklerinden biri değildir?

A) Kafiyede şekilden çok, ses benzerliğine önem verme

B) Konu birliğine ve bütün güzelliğine önem verme

C) Nazımı nesre yaklaştırma

D) Konuyla vezin arasında bir ahenk ilgisi arama

E) Herkesin anlayabileceği bir dil kullanma                            (1992 ÖYS)

CEVAP E  Servet-i Fünûncuların herkesin anlayabileceği bir dil kullanma gibi bir kaygısı yoktur.

 

? ÇIKMIŞ SORU Bir dergi çevresinde toplanan, yeni bir duyarlığı, yeni bir şiir dilini yerleştirmeye çalışan bu şairlerin şiirleri, bir arayış döneminin bütün karışık etkilerini içermektedir. Romantik ve simgecidirler. Onların şiirlerinde, düşle gerçek çatışması, karamsarlık, kaçış temaları egemendir. Hem dönemin siyasal koşulları hem de benimsedikleri sanat anlayışı, onların içine kapalı, bireyci bir şiire yönelmelerine yol açmıştır. Bu parçada tanıtılan şairler aşağıdakilerin hangisi içinde yer alır?  

A) Tanzimatçılar                                B) Edebiyat-ı Cedideciler                               C) Fecr-i Aticiler

D) Yedi Meşaleciler                                          E) Milli Edebiyatçılar (2006ÖSS) CEVAP B Parçada tanıtılan şairler Servet-i Fünun (Edebiyat-ı Cedideciler) topluluğunda yer alır.