Sözcükte Anlam 3 * - TYT AYT 2023 (YKS 2023) Uzaktan Eğitim

Sınavlara CANLIDERSHANE.NET Uzaktan Eğitim ile hazırlanın kazanın

14. DEYİM: En az iki sözcükten oluşan, genelde mecaz anlamlı kullanılan, kalıplaşmış söz gruplarıdır. Genellikle söyleyeni unutulmuştur.

 ÖNEMLİ BİLGİ: Deyimler kalıplaşmış ifadelerdir. Dolayısıyla sözcüklerin yeri değiştirilemez ve başka sözcükler kullanılamaz. Örnek: cumartesi kibarı gibi süslenmek 

Örnek: aklı başka yerde olmak 

Örnek: anasından doğduğuna pişman olmak 

Örnek: Çoğu gitti, azı kaldı. 

Örnek: Hem suçlu hem güçlü.

Çıkmış Soru: 

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “denk” kelimesi, deyim içinde kullanılmıştır? 

A) Çocuğumun dengi olmayan insanlarla dostluk kurmasına karşı çıkmamın neresi kötü. 

B) Bu iki sınıfın başarı düzeyinin denk olduğuna dair düşüncenize katılmayacağım. 

C) Yaz tatilinde, denk getirebilirsem bir hafta kadar Muğla’da kalacağım. 

D) Karne günlerinde öğrencilerine hediyelerin alır, bunların birbirine denk olmasına dikkat ederdi. 

E) Bir film sahnesinde yaşlı bir adam, denk olması gereken terazinin kefelerine elini koyuyordu.                                                     

CEVAP C Denk getirmek: Uygun zamanını ve durumunu bulmak, rastlatmak anlamına gelen bir deyimdir.

Çıkmış Soru:

 Aşağıdakilerin hangisinde ikinci cümle, önceki cümlede kullanılan deyimin anlamını içermez

A) İş inada binmeseydi bu tempoda ders çalışmazdı Hasan. Öğretmenleri, onun kendilerine eskisi kadar güçlük çıkarmayacağını anlamıştı. 

B) Güzel annem, her işten yüzünün akıyla çıkmıştır. Bu işi de tastamam ve başarıyla bitirdi. 

C) Beni merak etmeyin, işimi bilirim. Kimden, nereden, nasıl faydalanacağımı iyi bilirim evelallah. 

D) Nihayetinde Barış da işin içinden sıyrıldı. Bu girift işten paçasını kurtardı. 

E) Canını dişine takıp kitabını bitirmeye çalıştı. Kendine verilen görevi yüz akıyla yapmak için her türlü tehlikeyi ve cefayı göze aldı .                   

CEVAP A   Güçlük çıkarmak bir şeyin gerçekleşmesini engelleyici nedenler öne sürmek, bir işte zorluklar, engeller yaratmak, işi güçleştirici şeyler yapmak anlamına gelir. İş inada binmek deyimi bir işi yapmakta direnmek, zıt görüş ve davranışta ısrar edilmek anlamındadır.

15. ATASÖZÜ: Söyleyeni unutulmuş, tecrübe ürünü, öğüt verici, kalıplaşmış yargı bildiren cümlelere “atasözü” denir. Genelde mecaz anlam içerirler. Örnek: aç kalmak, borçlu olmaktan iyidir 

Örnek: ağaç ne kadar uzasa göğe ermez 

Örnek: ağır taş batman döver 

Örnek: acıkan doymam sanır, susayan kanmam sanır

Çıkmış Soru: 

Söyleyeceklerini sakınarak tartarak söylemek, güzel söz söyleme alışkanlığından daha değerli bir durumdur. Karşımızdaki insanı incitmeden konuşmak ise her sözcüğü yerli yerinde söylenmiş derli toplu cümlelerden bin kat daha iyidir. Bir konuyu açmadan önce sözü uzun uzun sözünü eveleyip gevelemek can sıkar, bir şeyi damdan düşer gibi demek ise sözün tesirini azaltır. 

Bu parçada savunulan düşünce ile doğrudan ilgi kurulabilecek atasözü aşağıdakilerden hangisidir? 

A) Söz var, iş bitirir; söz var baş yitirir.       

B) Söz dediğin yaş deridir, nereye çekersen oraya gider. 

C) Sözü söyle alana, kulağında kalana.        

D) Bülbülün çektiği dili belasıdır. 

E) Sözünü bil pişir, ağzını der devşir.                            

CEVAP E parçada savunulan düşünce ile doğrudan ilgi kurulabilecek atasözü ‘’sözünü bil pişir, ağzını der devşir’’dir.       

16. ÖZDEYİŞ (VECİZE): Söyleyeni belli, özlü sözlere “özdeyiş” denir. 

Örnek: “Hayatta en hakiki mürşit, ilimdir.” Mustafa Kemal Atatürk

17. EŞ ANLAMLI (ANLAMDAŞ) SÖZCÜKLER: Yazılışları farklı, anlamları aynı olan sözcüklere “eşanlamlı sözcükler” denir. 

Örnek: Soru sual, muallim-öğretmen, okul-mektep, şart-koşul …

Örnek Soru: 

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "çıkmak" sözcüğü, "Bu kazanın bakırı çıkmış, bir an önce kalay­lanması lazım." cümlesindeki ile eş anlamda kullanılmıştır? 

A) Havaların iyiden iyiye ısınmasıyla birlikte, tarlalardaki ekinleri çıkmaya başlamış gördüm.   

B) Küçük çocuğun yüzünde küçük bir sivilce çıktı, sürekli dokunduğu sivilce ne yazık ki iltihaplandı. 

C) Evin küçüğü kardeşlerinden daha akıllı çıktı da babasının mirasını çarçur olmaktan kurtardı.  

D) Son zamanlarda verdiği kilolar sebebiyle adeta kemikleri çıktı. 

E) Töreninde sahneye davet edilen yönetmen, çok büyük gururla ve alkışlar eşliğinde sahneye çıktı. 

CEVAP D “Bu kazanın bakırı çıkmış, bir an önce kalaylanması lazım." cümlesinde yer alan “çıkmış” sözcüğü “üst tabakanın koruyucu özelliğini yitirmesi, bir durumdan başka bir duruma geçmek” anlamında kullanılmıştır. Buna benzer bir kullanım “Son zamanlarda verdiği kilolar sebebiyle adeta kemikleri çıktı.” cümlesinde de yer almıştır.

 

Örnek Soru: 

Orhan Veli’nin şiirlerinde, sözcükler son derece ölçülüdür; düz yazılarında ise her sözcük tam bir barış halindedir. Bu cümledeki "barış" sözcüğü hangi anlamda kullanılmıştır? 

A) düzen          

B) benzerlik          

C) tekdüzelik                

D) uyum        

E) yakınlık     

CEVAP D “Orhan Veli’nin şiirlerinde, sözcükler son derece ölçülüdür; düz yazılarında ise her sözcük tam bir barış halindedir.” cümlesindeki "barış" sözcüğü uyum anlamında kullanılmıştır.

 18.KARŞIT (ZIT) ANLAMLI SÖZCÜKLER: Anlamca birbiriyle çelişen, birbirinin karşıtı olan sözcüklere “zıt anlamlı sözcükler” denir. Örnek: Güzel-çirkin, dar-geniş, hızlı-yavaş 

Örnek Soru: 

Aşağıdaki dizelerin hangisinde karşıt kavramlar bir arada kullanılmıştır? 

A) Gülmek için yaratılmış gözlerde yaşlar niye. 

B) Varlığın içime dert olur ama yine bulunsun. 

C) Bak yine kader sessizce örmüş ağları 

D) Her şey yalan gerçek sensin, gelirse dert senden gelsin. 

E) Ben senden bir adım öteye bile gidemem. 

CEVAP D “Her şey yalan gerçek sensin, gelirse dert senden gelsin.” dizesinde yalan ve gerçek sözcükleri karşıt anlama gelecek şekilde kullanılmıştır.

19. SESTEŞ (EŞ SESLİ) SÖZCÜKLER: Yazılışları aynı, anlamları farklı olan sözcüklere “eş sesli sözcükler” denir. 

Örnek: ak: (I) Beyaz renk (II) Akmak eylemi 

Örnek: çay: (I) Nemli iklimlerde yetişen bir ağaççık (II) İçecek türü (III) Dereden büyük, ırmaktan küçük akarsu 

Örnek: dolu: (I) Bir yağış türü (II) İçi boş olmayan, doldurulmuş 

Örnek: ırak: (I) Uzak (II) Türk müziğinde bir makam 

Örnek: ocak: (I) Ateş yakmaya, pişirmeye, ısıtmaya yarayan yer (II) Yılın ilk ayı 

Örnek: patron: (I) İşveren (II) Elbise için kesilmiş kâğıt kalıp 

Örnek: somun: (I) Yuvarlak ve şişkin ekmek (II) Cıvatanın ucuna geçirilen demir başlık 

Örnek: yar: (I) Uçurum (II) Yarmak eylemi 

Örnek: yaş: (I) Doğuştan beri geçen ve yıl birimi ile ölçülen zaman (II) Nemli, ıslak

Örnek Soru: 

Aşağıdaki cümlelerde altı çizili kelimelerden hangisinin sesteşi yoktur? 

A) Türk milleti zekidir, çalışkandır.                  

B) Kendisini son kez gördüğümde saçları bembeyazdı. 

C) İşe giren kadınların adedi çoğalıyor.             

D)Cılız dallar rüzgâra fazla direnemedi. 

E) İrice ve boz bir at hızla bana doğru geliyordu. 

CEVAP C Millet, saç dal, boz sözcüklerinin sesteşi vardır. Ancak adet sözcüğünün sesteşi yoktur. Adet sözcüğü tane anlamına gelir. Gelenek anlamında kullanılan âdet sözcüğü ile karıştırılmamalıdır.       

20) AKTARMALAR:

 a) Duyu Aktarımı: Bir duyuyla algılanan kavramın, başka bir duyuyla algılanabilecek biçimde Kullanılmasıdır. 

Örnek: Acı günler yaşamasına rağmen hep gülümserdi. 

Örnek: Sert bakışlı ve sinirli bir adam olarak bilinirdi. 

b) İnsandan Doğaya Aktarım: 

Örnek: Dağın eteği, ağaçların fısıldaşması… 

c) Doğadan İnsana Aktarım: 

Örnek: Hiç istifini bozmayan bir pek pişkin hırsız hâli buldum. 

Örnek: Benim bütün cefama olgun adam gibi katlanmasını bilmişti.

Örnek Soru

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde insandan doğaya aktarma vardır? 

A) Kitaplar hayatın gerçeklerini öğretebilir ama hayattan uzaklaştırma amacı yoktur. 

B) Kapıdan çıkmasıyla anahtarını içeride unuttuğunu anlaması bir oldu. 

C) Uzun süre evde tek başına bırakılan köpeği ona çok kırgındı. 

D) Mehmet Akif’in ‘’Hasta’’ hikâyesi acıklı ama gerçekçi bir hikayedir. 

E) Yazarın dili ancak ona gönül verenlerce tam olarak anlaşılabilir. 

CEVAP C İnsandan doğaya yapılan aktarmalarda insanlara ait olan özellikler doğadaki nesnelere verilir. C seçeneğinde insan dışı bir varlık olan köpeğe kırgın olma özelliği yüklenerek insandan doğaya aktarma yapılmıştır.

Örnek Soru: 

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde insandan doğaya aktarma vardır? 

A) Hayat sahnesinde yetmiş üç yaşın basamaklarındayım. 

B) Yanından hiç ayırmadığı çantasında bir kütüphane bulursunuz. 

C) Kırgın, usangın kalktı sabahın er saatlerinde. 

D) Ağzımı dolduran kocaman dil, kelimelere yer bırakmıyor ki. 

E) Minik kediyi aç, üzgün, terk edilmiş bir halde yol kenarında bulduk. 

CEVAP E İnsana özgü olan üzgün olma özelliği insan dışı bir varlık olan kediye yüklenmiş dolayı-sıyla insandan doğaya aktarma yapılmıştır.

 

Örnek Soru: Bir duyuya ait kavramın başka bir duyu için kullanılmasına duyular arası aktarma denir. 

Aşağıdakilerin hangisinde duyular arası aktarma yapılmıştır? 

A) Her akşam olduğu gibi kitabını okuyor, acı kahvesini yudumluyordu. 

B) Bundan daha iyi, bundan daha lezzetli bir meyve olamaz. 

C) Ağaya pek duyurmak istemeyen ağır bir sesle kulağıma eğildi. 

D) Mercan adaları sığ bir kayalığın etrafını alırlar. 

E) Keskin bir taşı testere gibi kullanarak ipi incelte incelte kopardı. 

CEVAP C Dokunma duyusunu çağrıştıran ağır sözcüğü işitme duyusunu karşılayacak şekilde kullanılmıştır.