Türklerde Eğitim. Osmanlı Devleti'nde Eğitim. - TYT AYT 2023 (YKS 2023) Uzaktan Eğitim

Sınavlara CANLIDERSHANE.NET Uzaktan Eğitim ile hazırlanın kazanın

KÜNYE

Ortalama: 0 Yıldız

Bu İçeriğin Videolarını İzle

OSMANLI DEVLETİ'NDE EĞİTİM​. Osmanlılarda sosyal kurumlarda ve eğitim kurumlarında insani değerlerin öğretilmesi amaçlanmıştır. Osmanlı Devleti'nde sıbyan mektepleri, medrese, enderun gibi resmi okulların yanında Anadolu'yu dolaşan dervişler, halk ozanları, ahilik teşkilâtı ve tekkeler de eğitimin yayılmasına ve örgütlenmesine yardımcı olmuşlardır. 

Sıbyan Mektepleri: Osmanlıda bir anlamda anaokulu idi, mahalle mektebi ismiyle anılırdı.. Çocukların eğitimi için faaliyet gösteren bu mektepler her köyde, her mahallede ve her semtte açılmış idi. Müslüman olan her ailenin 5-7 yaşlarındaki kız-erkek tüm çocukları bu mekteplere girebilirdi. Bu okulların genel amacı çocuğa okuma yazma, basit hesap ve temel dini kuralları öğretmek idi. 

Medrese: Osmanlı eğitim kurumları arasında en önemlisidir. Osmanlı medrese sistemi, cami, hastane, imaret, kervansaray, han ve hamam gibi vakıf temeli üzerine kurulmuştu. Osmanlı fetih politikasına göre fethedilen yerlerde ilk önce cami ve medrese açılması bir gelenekti. Bu uygulama din, ilim ve eğitim hizmetleri yanında devlet idaresinde ihtiyaç duyulan idari ve adli personelin yetiştirilmesine yönelikti. İlk Osmanlı medresesi Orhan Gazi tarafından 1330'da İznik'te açıldı. Ardından Bursa medresesi kuruldu. İlk dönem medreselerinin en önemlileri İznik, Bursa ve Edirne medreseleri idi. Osmanlı Devleti'nde ortaöğretim veren medreseler XIV. yüzyılda Anadolu ve Rumeli'nin hemen her şehrinde açıldı. Medreselerde diploma usulü uygulanırdı. Müderris, öğrencinin tam yetiştiğine kanaat getirince diplomasını verirdi. Temel eğitimini tamamladıktan sonra ihtisas yapmak isteyen talebeler, o bilim dalında tanınmış hocalardan ders görürdü. 

Enderun: Osmanlılarda idari ve askeri kadronun yetiştirilmesi için kurulan saray eğitim kurumudur. Devletin XV. yüzyıl ortalarından itibaren medrese dışında en önemli resmi eğitim kurumu özelliğini taşır. Yönetici ve devlet adamı yetiştirmek için kurulan Enderun'a sadece Hıristiyan ailelerin çocukları alınırdı. Hıristiyan ailelerden toplanan çocuklara önce Türkçe ve İslam esasları öğretilir, bedeni ve ruhi yetenekleri geliştirilmeye çalışılırdı. Çocuklar içinde üstün yetenekli olanlar Enderun'a alınırdı. Din, edebiyat, tarih, matematik, müzik alanlarında derslerin verildiği bu okulda öğretim Türkçe yapılmaktaydı. 

Harem: Harem sarayda padişahın ailesinin yaşadığı bölümdür. Burada padişahın ailesi dışında çok sayıda görevli cariyede bulunurdu. Bu cariyelerin Türk İslam geleneklerini öğrenmelerine büyük önem verilir. Ayrıca müzik, nakış, tezhip gibi alanlarda eğitim almaları sağlanırdı. 

Askeri Eğitim: Orhan Bey'in kurduğu yaya ve müsellem birlikleri yetersiz kalınca I. Murat Dönemi'nde kapıkulu ordusu oluşturuldu. Bu birlikler devletin maaşlı ordusuydu. Devşirme Sistemi ile toplanan Hıristiyan çocuklar önce Acemi Ocağı'nda eğitime tabi tutulur, daha sonra Enderun'a veya kapıkulu ocaklarına yönlendirilirdi. Kapıkulu ocaklarında görev yapan askerler, pratik ve teorik askeri eğitimden geçerdi. Savaş dışı zamanlarda padişahların düzenledikleri av seferleri askerin tatbikat yapması ve savaş hazırlığı bakımından önemli idi. 

Ahilik ve Lonca: Ahilik, esnafı bir araya getiren, onlara mesleki eğitim ve iş ahlakı kazandıran bir kurum olarak faaliyet göstermiştir. Osmanlı Devleti'nde loncalara girebilmek için bir ustanın kefil olması gerekiyordu. Ustanın önermediği ve ustası belli olmayanlar loncalara alınmazdı. Gençlerin sanat eğitimleri ustanın atölyesinde yapılırdı. Çırak, usta ve kalfaların yanında çıraklık ve kalfalık kademelerini başarı ile bitirince ustalığa yükselir ve dükkân açma hakkı kazanırdı. Her esnaf grubunun bir yardımlaşma sandığı olur, zor zamanlarda bu sandıktan esnafa kredi verilirdi. 

DEĞİŞİM ÇAĞI OSMANLISINDA EĞİTİM. Osmanlılarda eğitim ve öğretim alanındaki ilk yenilik girişimleri, Avrupa'daki örnekleri dikkate alınarak yeni askeri okulların açılması şeklinde görülür. Yeniliklerin askeri alanda başlamasında savaşlardaki yenilgiler etkili olmuştur. Bu dönemin başlıca gelişmeleri şunlardır: I. Mahmut Dönemi'nde 1734'te matematik ve fen bilgilerinin verildiği humbarahane ve hendesehane kuruldu. Avrupa tarzında askeri eğitimin verildiği bu kurumda Avrupalı ve Osmanlı hocaları beraber çalıştı. III. Mustafa Dönemi'nde Sürat Topçuları Ocağı kuruldu. Tophane ıslah edilerek yeni toplar döktürüldü. Tersane personeline ihtiyaç duyulan teorik eğitimi vermek üzere 1775'de Hendese Odası kuruldu. Denizciliğe, donanmaya, coğrafya ve haritacılığa dair dersler verilerek Osmanlı donanmasına kaptanlar yetiştirilmeye çalışıldı. 1776 yılında Mühendishane-i Bahr-i Hümayun, 1795'de de Mühendishane-i Berr-i Hümayun kuruldu. Deniz ve kara subayı ihtiyacı karşılanmaya çalışıldı. III. Selim Dönemi'nde Nizam-ı Cedit yenilikleri çerçevesinde yeni bir ordu kuruldu ve denizcilik işleri ile ilgili olarak Avrupa'dan uzman subaylar getirildi. II. Mahmut Dönemi'nde Yeniçeri Ocağı yerine modern bir ordu kuruldu. 1834'te yeni bir askeri yüksekokul olarak Mekteb-i Harbiye açıldı. Ordunun doktor ihtiyacını karşılamak için Mekteb-i Tıbbiye-i Askeriye kuruldu. Osmanlı Devleti'nde Avrupa'ya ilk öğrenciler II. Mahmut Dönemi'nde gönderildi. İlk olarak 4 öğrenci 1830 yılında devlet tarafından Fransa'ya gönderildi. 1839'da askeri mektep ve mühendishanelerden otuz altı kişi, Londra, Paris ve Viyana gibi şehirlere Avrupa teknolojisini öğrenmek ve döndükten sonra Osmanlı askeri fabrikaları ve imalathanelerinde görevlendirilmek üzere gönderildi. 

TANZİMAT DÖNEMİ EĞİTİM ANLAYIŞI (1839-1876). Tanzimat Dönemi'nde eğitimle ilgili girişimler II. Mahmut Dönemi düzenlemelerinin bir devamı niteliğindedir. Bu dönemde eğitimin geliştirilmesi konusu, devleti çöküşten kurtaracak bir yol olarak görülmüştür.. Eğitim alanında İstanbul'da ve taşrada, bazıları günümüzde de var olan okullar kurulmuştur. Tanzimat Dönemi'nde; Birçok yeni okul kuruldu. Azınlık ve yabancı okullarında büyük gelişmeler gözlendi. Öğrenci ve öğretmen kılık-kıyafetleri belirlenip düzenlenmeye başladı. Programlara hayata dönük yeni dersler konuldu. Kızlar için ilköğretim sonrası örgün eğitim kurumları açıldı. Mesleki ve teknik eğitimin temelleri atılmaya başlandı. İlk kez öğretmen yetiştiren meslek okulları açıldı.

Rüştiyeler: II. Mahmut Dönemi'nde açılan okullardır.  Rüştiye mektepleri sıbyan mekteplerinden sonra, öğrencileri askeri okullara hazırlayan bir ara okul olarak kurulmuştur. 

İdadiler: Tanzimat sonrası yüksek eğitim veren askeri ve sivil mekteplere talebe yetiştirmek üzere 1869 Maarif-i Umumiye Nizamnamesi ile idadi adı verilen ve rüştiyelerden sonra gelen bir orta eğitim kurumu, başka bir deyişle liselerdir.

Mesleki ve Teknik Eğitim Kurumları: 1868 yılında İstanbul Sanayi Mektebi kuruldu. 1865'ten itibaren kız sanayi mektepleri açıldı. Bu okullar bir yandan normal okul programlarını uyguluyor; diğer yan dan da dikiş, örgü, dokuma, işleme, resim gibi uygulamalar yapıyordu.

Yabancı Okullar: Yabancı devletlere bağlı kişi ve kurumlar tarafından açılan okullar da, azınlıklara tanınan serbestlik ve haklardan yararlanmıştır. Ayrıca kapitülasyonlar ve misyonerlik çabaları XIX. yüzyılda Osmanlı topraklarında yabancı okul sayısını artırmıştır. Osmanlı yönetimi, ülkedeki yabancı ve azınlık okullarını özel okul statüsüne alabilmek için uğraşmış ancak yabancılar ayrıcalıklarını savunarak, Osmanlı yönetimine denetim hakkı vermemiştir.

Sultaniler: Fransız elçisinin Osmanlı yöneticileriyle yaptığı görüşmeler ve Abdülaziz'in Avrupa seyahatindeki izlenimleri sonucu, 1868 yılında öğretim dili Fransızca olan ve Sultani olarak adlandırılan yeni bir ortaöğretim kurumu açıldı. 

Maarif-i Umumiye Nizamnamesi: Osmanlı Devleti'nde 1869'da Maarif-i Umumiye Nizamnamesi ile medrese dışındaki örgün eğitim ilk kez geniş biçimde düzenlenmeye çalışılmıştır. Nizamnamenin yayımlanmasının ardından, eğitimin merkez ve taşra yönetim kademeleri gösterilmiş; eğitim sistemi ilk kez ilk, orta, yüksek şeklinde derecelendirilmiş; bütün okulların ders programları belirlenmiş;  öğretmenlik düzenlenmeye çalışılmış ve eğitimin mali yönü ele alınmıştır. Osmanlı Devleti'nde bu dönemde öğretim kurumlarında birlik olmadığı için, medrese, Tanzimat mektepleri, askeri okul, azınlık ve yabancı okul gibi çeşitli kaynaklardan çok farklı bilgi, düşünce, ideal ve dünya görüşüne sahip insanlar yetişmiştir. Bu zıtlıklar toplumda kültür çatışmalarına ve olumsuz sonuçlara yol açmıştır. Tanzimat Dönemi'nde, çeşitli din, dil ve kültürlerden oluşan unsurları bir arada tutmak amacıyla "Osmanlıcılık" düşüncesi öne çıkarılmış ve bir Osmanlı vatandaşlığı meydana getirmek için eğitimden yararlanılmaya çalışılmıştır. Azınlık okulları ve yabancı okullar bu dönemde yaygınlaşarak büyük gelişmeler göstermiş ve devlet için bir sorun haline gelmeye başlamıştır. 

XIX. Yüzyıl Sonları Düzenlemeler. II. Abdülhamit Dönemi'nde birçok meslek ve sanat okulu açıldı. Özel eğitim alanında girişimler olmuş, sağır, dilsiz ve körler için okul açıldı. Yerli ve yabancı özel öğretim büyük gelişme gösterdi. Öğretmen okulları açıldı. Türkiye'deki ilk öğretmen okulu 1848'de kurulan Dârülmualimin-i Rüşdi'dir. 1870 yılında açılan Darülmuallimat, hem sıbyan okullarına, hem de kız rüştiyelerine öğretmen yetiştiren bir kurum olarak devam etti. Darülfünun ile ilgili ilk girişim 1863'te gerçekleştirildi. Faaliyete başlayan Darülfünunda dersler herkese açık konferanslar biçimindeydi. 1900 yılında II. Abdülhamit tarafından "Darülfünun-ı Şahane" adıyla yine bir üniversite kuruldu. Bu okul matematik, ilahiyat, hukuk, tabii ilimler ve edebiyat fakültelerinden oluşuyordu. Darülfünun Meşrutiyet Dönemi'nde daha sistemli bir eğitime geçti. Adı İstanbul Darülfünunu olarak adı değiştirildi ve yeni fakültelerle yeniden teşkilatlandırıldı. 1914'te Almanya'dan 20 profesör ve doçent getirildi. Yeni enstitü ve laboratuvarlar ve yeni programlarla öğretim faaliyetleri geliştirildi. 

XX. Yüzyıl Başlarında Gerçekleştirilen Düzenlemeler. Kızlar için ilk kez bir yükseköğretim kurumu açıldı. Dönemin sonuna doğru geleneksel sıbyan mekteplerinin çoğu kapatıldı. Okul öncesi eğitimde ilk ciddi adımlar atıldı. Medreselerin ıslahı için fikirler ve teşebbüsler yaygınlaştı. Öğretmen yetiştirilmesinde yenilikler yapıldı. Programlara sosyal, siyasal muhtevalı, hayata dönük bazı dersler girmiştir.