Kafiye Mısra sonlarındaki yazılışları ve okunuşları aynı, anlamları ve görevleri farklı kelimelerin, eklerin benzerliğine kafiye denir.
Kafiye Nasıl Bulunur? Bir şiirde kafiyeyi bulmak için öncelikle şiirin mısraları arasındaki ses uyumu bulunur. Bunun için her mısraın son kelimesinden başlanarak benzer olan kelime ve ekler işaretlenir. Aynı anlam ve görevdeki ek ve kelimeler ayrılır. Bunlar rediftir. Geri kalan, aynı anlam ve görevde olmayan sesler kafiye olarak alınır.
Örnek Bizim elde bahar olur, yaz olur.
Göller dolu ördek olur, kaz olur.
Sevgi arasında yüz bin naz olur.
Suçumu bağışla, ben sana kurban. (Ercişli Emrah)
-az =kafiye , olur=redif
Kafiye (Uyak) Çeşitleri
Yarım Kafiye Tek sesin benzeşmesi ile oluşan kafiyedir.
Örnek Kış gününde güller bitmez. Dalında bülbüller ötmez. - t =yarım kafiye , -mez=redif
Can arzular elim yetmez, Gönül selâm ister şimdi Karacaoğlan
Tam Kafiye İki sesin benzeşmesiyle oluşan kafiyedir.
Örnek Yollarda kalan gözlerimin nurunu yordum
Kimdir o, nasıldır diye rüzgârlara sordum
Hulyamı tutan bir büyü var onda diyordum
Yahya Kemal Beyatlı
Zengin Kafiye Üç ya da daha çok sesin benzeşmesi ile oluşan kafiyedir.
Örnek Baygın bir ihtizaz ile bi-huş akar dere, -ere zengin kafiye
Sahillerinde çocuklar uzanmış çemenlere… Orhan Seyfi Orhon
Cinaslı Kafiye Anlamları ayrı, fakat yazılış ve okunuşları aynı olan kelime ve kelime gruplarının mısra sonunda tekrarı ile oluşan kafiyedir.
ÖNEMLİ NOT Aynı kelimenin tekrarı rediftir, cinas değildir.
Örnek Dönülmez akşamın ufkundayız vakit çok geç
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç Yahya Kemal Beyatlı
Yukarıdaki dizelerde cinas "geç" sözcükleri arasında olmuştur. İlk dizedeki "geç " sözcüğü zaman anlamında; ikinci dizedeki "geç-" sözcüğü "hayatın devamı anlamında" kullanılmıştır.
Tunç Kafiye Kafiyeyi oluşturan sözcüklerden birinin diğerinin içinde geçmesine “tunç kafiye” denir.
Örnek Yokuşlar kaybolur çıkarız düze
Kavuşuruz sonu gelmez gündüze Necip Fazıl Kısakürek
Bu beytin ilk dizesindeki “düz” sözcüğü, ikinci dizenin sonundaki “gündüz” sözcüğünün içinde aynı seslerle yer aldığından bu dizeler tunç kafiyelidir, “-e” ekleri rediftir.
Redif Mısra sonlarında yazılışları, okunuşları, anlamları ve görevleri aynı olan eklerin, kelime ve
kelime gruplarının tekrar edilmesine "redif" denir.
ÖNEMLİ NOT Redif, şiirde, ek, sözcük, sözcük grubu veya dize halinde bulunabilir.
Örnek Susuz değirmenlerin ne ile döner çarkı
Kerem etmeyen beyin fakirden nedir farkı
Yukarıdaki beyitte, "ı" sesleri, İyelik eki olduğundan yani, her ikisinin de görevi aynı olduğundan rediftir.
Kelimenin köklerinde ise "ark" sesleri benzeştiğinden bunlar da zengin kafiyeyi oluşturur.
Örnek Kimsesiz hiç kimse yok, var herkesin bir kimsesi
Kimsesiz kaldım meded, ey kimsesizler kimsesi Fatih Sultan Mehmet (Avnî)
Yukarıdaki beyitte 'kimsesi' kelimeleri redif, ondan önceki 'r' sesleri ise zengin kafiyedir..
Örnek Dost dost diye nicesine sarıldım
Benim sâdık yârim kara topraktır
Beyhude dolandım boşa yoruldum
Benim sadık yârim kara topraktır Aşık Veysel Şatıroğlu
Bu şiirde, ikinci ve dördüncü dizeler aynen tekrar edilerek dize şeklinde redif yani nakarat yapılmıştır.
İç Kafiye (Seci) Cümlelerin ya da bir cümle içinde birden çok sözcüğün sonlarındaki ses
benzerliğine seci denir. Seci, nesirde kullanılan uyak olarak da tanımlanabilir. Özellikle Divan nesrinde secili anlatım bir amaç sayılmıştır.
Örnek Dost yolunda nistlik gerek, yâr önünde pestlik gerek; ten cübbesi çâk gerek, gönül evi pâk gerek.
Kafiye Anlayışları
a) Göze Göre Kafiye Anlayışı. Divan şairleri tarafından benimsenen kafiye anlayışıdır. Arap alfabesine göre çıkış noktaları birbirine yakın olan seslerin aynı ses sayılması bu anlayışta kafiye olarak kabul edilmez. Bu anlayışa göre dize sonlarında mutlaka aynı ses kullanılmalıdır.
Örnek Zerre-i nurundan iken muktebes
Mihr ü mehe etmek işaret abes abes → عبت muktebes → مقتبس
dizelerinin son sözcükleri Arap alfabesine göre iki ayrı harfle “se ve sin” yazıldığından kafiye olarak kabul edilmez. Göze göre kafiye benimsendiği için bu iki sesin görünüşleri birbirinden farklıdır.
b) Kulağa Göre Kafiye Anlayışı. Sadece ses benzerliğinin benimsendiği kafiyedir. Çıkış noktaları aynı olan sesler dize sonlarında tekrarlandığında kafiye kabul edilir. Örneğin; dize sonunda Arap alfabesinde “se” – “sin” veya “sin” – “sad” harfleri kafiyeli kullanılabilir. Ya da “ç” ve “ş” harfleri kafiyeli sayılabilir. İslamiyet’ten önceki dönemde, halk şiirinde ve tekke şiirinde, Servet-i Fünun ve sonraki tüm dönemlerde edebiyatımızda hâkim olan kafiye anlayışıdır.
Kafiye Şeması (Uyak Düzeni)
a. Düz Kafiye “aaaa”, “aaba”, “aaab”, “aabb”
Örnekler
Ben çektiğim kimler çeker - a Üstümüzden gelen boran kış gibi - a
Gözlerim kanlı yaş döker - a Şahin pençesinde yavru kuş gibi - a
Bulanık bulanık akar - a Seher sabahında rüya düş gibi - a
Dağlarım seliyim şimdi - b (Kul Mustafa) Çağırta bağırta aldı dert beni - b (Pir Sultan Abdal)