En Uzun Yüzyıl. Berlin Antlaşması. - TYT AYT 2023 (YKS 2023) Uzaktan Eğitim

Sınavlara CANLIDERSHANE.NET Uzaktan Eğitim ile hazırlanın kazanın

Berlin Antlaşması (1878)

1) Karadağ, Sırbistan ve Romanya bağımsız olacaktı.

2) Bosna-Hersek hukuken Osmanlı Devleti'ne bağlı olacak, fakat yönetimi bir süre Avusturya'ya bırakılacaktı.

3) Bulgaristan, üç kısma ayrılacaktır:

a. Bulgar Prensliği (Osmanlı egemenliği altında muhtar olacak)

b. Makedonya (Islahat yapılması şartıyla Osmanlı Devleti'ne bırakılacak)

c. Doğu Rumeli (Padişahın beş yıl için atayacağı Hıristiyan bir vali tarafından yönetilmesi şartıyla Osmanlı Devleti'ne bırakılacak)

4) Kars, Ardahan, Batum, Ruslara bırakılacak, fakat Doğu Beyazıt Osmanlı Devleti'nde kalacaktı.

5) Ermenilerin azınlıkta bulunduğu Doğu Anadolu'da ve Girit'te ıslahat yapılacaktı.

6) Teselya Bölgesi Yunanistan'a verilecekti.

7) Osmanlı Devleti, Rusya'ya 60 milyon ruble savaş tazminatı ödeyecekti.

Berlin Antlaşması ile;

a. İngiltere Rusların Bulgaristan üzerinden Akdeniz'e inmesine engel olmuş ve Akdeniz'deki çıkarlarını korumuştur.

b. Berlin Konferansı'ndan sonra Osmanlı Almanya'ya yaklaşmıştır.

c. Osmanlı Devleti'nin dağılma dönemine girmiştir.

 

Berlin Antlaşması Sonrası Başlıca Gelişmeler. 1878 Kıbrıs İngiltere'ye üs olarak verildi. 1881 Fransa Tunus'u işgal etti. 1882 İngiltere Mısır'ı işgal etti. Bulgaristan Doğu Rumeli'yi topraklarına kattı. 1897'de Girit sorunu yüzünden Yunanistan ile Dömeke Savaşı yapıldı. Savaşı kaybeden Yunanistan'ı Avrupa devletleri kurtardı. Alınan karar gereği Girit, Osmanlı yönetiminde kalacak ancak padişahın atayacağı Hıristiyan bir vali Yunanistan tarafından onaylanacaktı.

 

Ermeni Sorunu. Ermeni sorunu ilk defa 93 Harbi sonrası gündeme geldi. Ermeni sorununun ortaya çıkmasında;

a) Milliyetçilik akımının etkisi,

b) Balkanlardaki Hıristiyan toplulukların bağımsızlıklarını ilan etmeleri,

c) Ayestefanos Anlaşması'nın 16. ve Berlin Antlaşması'nın 61. maddelerinin Ermenilerle ilgili ıslahatlar yapılmasını hükme bağlaması,

d) Büyük devletlerin kendi çıkarları için Ermenileri kullanmaları etkili olmuştu.

Büyük devletlerin kışkırtmaları sonucunda bağımsız bir devlet kurma hayaline kapılan Ermeniler, Hınçak Komitesi (1887) ve Taşnak Komitesini (1890) kurdular. Bu komitelerin amaçları; Ermeni milliyetçiliğini yaymak, Ermenileri silahlandırmak ve Doğu Anadolu'da bağımsız bir Ermeni devleti kurmaktı. Daha sonra bu komiteler birleşerek terör hareketlerine giriştiler ve isyanlar başlattılar. İlk defa Erzurum ve İstanbul'un Kumkapı semtinde olaylar, daha sonra Merzifon, Yozgat, Kayseri, Çorum, Van ve Bitlis'in Sason bölgelerinde isyanlar çıkardılar. 1896'da İstanbul'da Osmanlı Bankası'nı basan Ermeniler Avrupa devletlerinin olaya müdahale etmesini istediler. Ayrıca 1905 yılında II. Abdülhamit'e suikast düzenleyen Ermeniler 1909'da Adana'da büyük bir isyan çıkardılar.

Düyun-ı Umumiye (1881). II. Abdülhamit döneminde Osmanlı Devleti dış borçlarını ödeyemeyince Avrupalı devletler alacaklarını tahsil etmek için Düyun-ı Umumiye (Genel Borçlar) idaresini kurdular ve tütün, ispirto, pul, tuz ve orman gelirlerine el koydular.

II. Meşrutiyet'in İlanı (23 Temmuz 1908). II. Abdülhamit'in ülkeyi tek başına idare ettiği dönemde, meşrutiyet yanlısı aydınlar İttihat ve Terakki Cemiyeti'ni kurarak istibdat yönetimine karşı harekete geçtiler. Cemiyete bağlı subaylar Makedonya'da dağa çıktılar. Cemiyet Kanun-ı Esasi'nin uygulanmasını istedi. İsyanı bastırmak için görevlendirilen Osmanlı birlikleri başarı sağlayamadı. İsyanın daha fazla büyümesini istemeyen II. Abdülhamit Meşrutiyeti ilan etti. II. Meşrutiyet döneminde Türkçülük politikası güçlendi. Seçimler yapılarak Meclis-i Mebusan açıldı. İttihat ve Terakki Fırkası mecliste çoğunluğu sağlayarak yönetimde söz sahibi oldu. Anayasada köklü değişiklikler yapılarak meclisin gücü artırıldı, padişahın yetkileri azaltıldı Temel hak ve özgürlükler genişletildi ve parlamenter sisteme geçildi. Bu arada II. Meşrutiyet'in getirdiği karışıklık ortamında, Bulgaristan bağımsızlığını ilan etti. Avusturya Bosna-Hersek'i ilhak etti. Yunanistan Girit adasını topraklarına kattı.

31 Mart Olayı (13 Nisan 1909). Meşrutiyete karşı olanlar avcı taburları ile birleşerek İstanbul'da büyük bir isyan başlattı. Selanik'ten gelen Hareket Ordusu bu isyanı bastırdı. Tarihimize 31 Mart vakası olarak geçen bu olaydan sonra İttihat ve Terakki Partisi daha da güçlendi ve bu olaydan dolayı sorumlu tutulan Sultan II. Abdülhamit tahttan indirilerek yerine V. Mehmet Reşat padişah oldu.

 

Osmanlıyı Kurtarmak İçin Ortaya Çıkan Düşünce Akımları

Osmanlıcılık. Genç Osmanlılar Cemiyeti bu düşüncenin savunuculuğunu yaptı. Bu fikrin amacı, Osmanlı İmparatorluğunda yaşayan bütün milletleri adalet, eşitlik ve hürriyet ölçüleri içinde bir arada tutmak ve Osmanlılık duygusu ile Osmanlı toplumunu oluşturmaktı. Temsilcileri Ziya Paşa, Mithat Paşa, Namık Kemal'dir. Bu akımının etkisiyle meşrutiyet ilan edilmiştir. Balkan milletlerinin Osmanlıdan ayrılmasıyla geçerliliğin kaybetmiştir.

İslamcılık. Bu akımın çıkış nedeni, Balkanlardaki Panslavizm politikasını etkisizi hale getirmek, Müslümanların devlete bağlılığını sağlamaktır. Amacı, imparatorluğun parçalanması tehlikesine karşı Müslüman toplumları halifelik makamının bütünleştirici etkisi altında bir çatı altında toplamaktı.

Temsilcileri Mehmet Akif, Said Halim Paşa gibi aydınlardır. I. Dünya Savaşı'nda Arapların İngilizlerle hareket etmeleri üzerine geçerliliğini kaybetmiştir.

Türkçülük. Çıkış nedeni, İttihat ve Terakki döneminde imparatorluk içinde yaşayan Türkleri dil ve kültür birliği etrafında birleştirme isteğidir. Bu akımın amacı, Türkleri milli bir duygu ile birleştirerek Osmanlı bayrağı altında kuvvetli bir unsur olarak yeniden dünya devletleri arasına sokmaktı. Temsilcileri Enver Paşa, Ziya Gökalp, Mehmet Emin Yurdakul, Yusuf Akçura, Ömer Seyfettin gibi isimlerdir. Balkan Savaşları sonunda güçlenen bu akım Kurtuluş Savaşı'nın da lokomotifidir.

3. Batıcılık: Bu akımın amacı, Türk toplumuna Batıda gelişen düşünce yönetim biçimi ve yaşam tarzını getirerek ülkenin gelişmesini ve kalkınmasını sağlamaktı. Akımın temsilcileri Tevfik Fikret, Celal Nuri, Abdullah Cevdet, Suphi Ethem gibi isimlerdir. Batının sadece bilim ve tekniğinin alınması gerektiğini savunan anlayış ise yeni Türk devletinin kuruluşunda etkili olmuştur.

5. Adem-i Merkeziyetçilik: Prens Sabahattin tarafından savunulmuştur. Merkezi hükümetin yetkilerinin azaltılması ve imparatorluk içindeki çeşitli unsurların yönetime katılmasının artırılması amaçlanmıştır. Bir anlamda yerinden yönetim anlayışıdır.

 

V. MEHMET REŞAD DÖNEMİ (1909–1918)

Trablusgarp Savaşı (1911). Savaşın Sebepleri:

a) İtalya'nın Trablusgarp'ı sömürgeleştirmek istemesi

b) Trablusgarp'ın hammadde kaynakları bakımından zengin olması

c) Osmanlı Devleti'nin Trablusgarp'ı savunacak gün olması

İtalya bölgeye asker çıkardı. Osmanlı Devleti Mısır'ın İngilizlerin elinde olmasından dolayı karadan yardım gönderemedi. Bölgeye gizlice gelen Enver ve Mustafa Kemal beylerin başında olduğu milliyetçi subaylar bölge halkını örgütleyerek İtalyanları kıyıdan içerilere sokmadı. Derne, Tobruk ve Bingazi'de İtalyanlar yenildi. İtalyanlar Osmanlı Devleti'ni barışa zorlamak için On İki Ada'yı işgal ettiler. Bu sırada Balkan Savaşı çıktığı için İtalyanlarla Osmanlı Devleti arasında Uşi Antlaşması imzaladı. 18 Ekim 1912'de yapılan antlaşma ile Osmanlı, Afrika'daki son toprak parçasını da kaybetti.