En Uzun Yüzyıl. XIX. Yüzyıl Başlarında Asya Ve Avrupa’nın Durumu. - TYT AYT 2023 (YKS 2023) Uzaktan Eğitim

Sınavlara CANLIDERSHANE.NET Uzaktan Eğitim ile hazırlanın kazanın

XIX. Yüzyılda Osmanlı Devleti'nin Durumu. Bu dönem Osmanlı Devleti için birçok olayların ortaya çıktığı dönemdir. Osmanlı Devleti, XIX. yüzyılda varlığını sürdürmek ve mevcut topraklarını koruyabilmek için, Avrupa devletlerine karşı denge politikası izlemiştir. Bu politikada anlaşma yaptığı devletlere daha çok imtiyazlar vermiştir. Osmanlı Devleti XIX. yüzyılda ömrünü uzatmak için Batılı tarzda daha köklü ıslahatlar yapmıştır. Bu ıslahatlar II. Mahmut döneminde başlamış; Tanzimat ve Meşrutiyet dönemlerinde devam etmiştir. Ayrıca Avrupa devletleri Osmanlı Devletini parçalamak için azınlık hakları, kapitülasyonlar ve alacaklarını bahane ederek içişlerine karışmışlardır. Bu yüzden ülkede çıkan iç sorunlar büyüyerek uluslararası boyut kazanmıştır.

II. Mahmut Dönemi (1808–1839). Alemdar Mustafa Paşa, III. Selim'in ölümüne sebep olan Kabakçı Mustafa isyanını bastırdıktan sonra II. Mahmut'u tahta çıkardı, kendisi de sadrazam oldu. 1808'de Sened-i İttifak imzalandı. Buna göre, ilk kez padişahın mutlak otoritesi sınırlandırılmış ve ayanların hakları ve varlığı tanınmıştır. Ayanların gücü padişah tarafından resmen tanınmıştır. Ayanların merkeze bağlanmaları sağlanmış ve devletin eyaletler üzerindeki otoritesi yeniden kurulmuştur.

Bükreş Antlaşması (1812). 6 yıl süren savaş sonunda, Rusya barış isteyince Bükreş Antlaşması imzalandı. Bükreş Antlaşmasına göre; Besarabya Ruslara bırakıldı. Eflak ve Boğdan Osmanlı Devleti'ne geri verildi. Osmanlılar Bosna ve Eflâk'tan iki yıl vergi almayacak, Sırplar kendi içlerinde serbest kalacaktı.

Sırp İsyanı. Sırp isyanının çıkmasında; Milliyetçilik fikrinin yayılması, İngiltere, Fransa ve Rusya'nın kışkırtmaları, Merkezi otoritenin zayıflaması, Bölgedeki yeniçerilerin sorumsuzca davranışları gibi durumlar etkili olmuştur. Kara Yorgi liderliğinde 1804'te başlayan Sırp isyanını Osmanlı Devleti 1812'den sonra ancak bastırılabildi. Savaş sonrasında imzalanan Bükreş Antlaşması'yla Sırplara özerklik verdi. Sırplar 1878 Berlin Antlaşması ile bağımsız oldular.

Yunan İsyanı. Rum İsyanının Sebepleri; Milliyetçilik akımı ve Rusya'nın kışkırtması, etnik-i-i Eterya cemiyetinin çalışmaları, rumların Megali İdea hedefi, fener Rum Patrikhanesinin kışkırtmaları, Rum aydınlarının fikirleri, Osmanlı yetkililerinin kötü yönetimi gibi sebepler kendini gösterir. Önce Eflak, bir yıl sonra da 1821'de Mora'da isyan çıkaran Rumlara Avrupalı devletler destek verdiler. Osmanlı kuvvetleri isyanı bastıramayınca padişah II. Mahmut, Mısır valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa'dan yardım istedi. Mısır valisinin gönderdiği ordu ve donanma isyanı kısa sürede bastırdı. İngiltere, Fransa ve Rusya, Osmanlı Devleti'nden Yunanistan'a özerklik verilmesini istediler. Osmanlı Devleti bu isteği reddedince bu üç devlet, Navarin'de bulunan Osmanlı donanmasını yaktılar (1827). Bunun üzerine Osmanlı Devleti barış istemek zorunda kaldı. 1829'da imzalanan Edirne Antlaşması ile de Yunanistan devleti kuruldu. Ayrıca Sırbistan da bu antlaşmaya göre özerk olacaktı.

 

? ÖRNEK SORU. Aşağıdaki gelişmelerden hangisi III. Selim Dönemine aittir

A) İlk Türk matbaasının kurulması 

B) Hendesehanenin açılması 

C) Mühendishane-i Bahri-i Hümayunun açılması 

D) Nizam-ı Cedid ordusunun kurulması 

E) İlk posta teşkilatının kurulması (2011-LYS)

ÇÖZÜM: III. Selim'in belki de en önemli reformlarından biri de Nizam-ı Cedid ordusunu kurmasıdır. Maalesef padişah bu çok yerinde reformunun peşinde duramamış, Osmanlı çok büyük bir tarihi fırsatı kaçırmıştır. YANIT D

 

Kavalalı Mehmet Ali Paşa İsyanı. Mora isyanını bastıramayan Osmanlı Devleti, Mısır valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa'dan yardım istemiş, o da Girit ve Mora valiliklerinin verilmesi şartıyla yardım etmişti. Mısır valisinin gönderdiği donanma isyanı kısa sürede bastırmıştı.

Edirne Antlaşması'yla Yunanistan bağımsızlığını kazanıp Mora'nın bu ülkeye verilmesi üzerine Kavalalı, Mora valiliğine karşılık Suriye valiliğini istedi. II. Mahmut, Kavalalı'nın daha da güçlenmesinden çekindiği için bu isteği kabul etmedi. Bunun üzerine Kavalalı isyan etti ve Mısır ordusu Osmanlı kuvvetlerini peş peşe yenerek Kütahya'ya kadar ulaştı. Zor durumda kalan II. Mahmut, İngiltere ve Fransa'dan istediği desteği sağlayamayınca Rusya'dan yardım istedi. Rusya'nın bu istek üzerine donanmasını İstanbul'a göndermesi İngiltere ve Fransa'yı harekete geçirdi. İngiltere ve Fransa, Rusya'nın Akdeniz'e inmesini istemedikleri için Osmanlı Devleti ile Kavalalı arasında Kütahya Antlaşması'nın yapılmasını sağladılar. Kütahya Antlaşması ile Kavalalı Mehmet Ali Paşa'ya Mısır ve Girit valiliklerine ek olarak Şam valiliği, oğlu İbrahim Paşa'ya Cidde valiliği ile Adana muhassıllığı verildi.

 

Hünkâr İskelesi Antlaşması (1833). II. Mahmut, Mısır meselesinde Avrupa'dan yardım göremeyince Rusya'yı İstanbul'a çağırmış  ve bu ülkeyle Hünkâr İskelesi Antlaşması'nı imzaladı. Buna göre, Osmanlı saldırıya uğrarsa, masrafları karşılanmak üzere Rusya askeri yardımda bulunacak. Rusya saldırıya uğrarsa Osmanlı, Boğazları Rusya'nın savaştığı devletlere kapatacak, Bu antlaşma sekiz yıl boyunca yürürlükte kalacaktı. Bu antlaşma Osmanlı Devleti'nin Boğazlar üzerindeki egemenlik haklarını kullanarak imzaladığı son antlaşmadır. Ayrıca bu antlaşmaya göre Ruslar Karadeniz'de güvenliklerini sağlamış oluyorlardı. Dahası, bu antlaşma  Boğazlar Sorunu 'nu ortaya çıkaracaktır.

 

Abdülmecit Dönemi (1839–1861)

Tanzimat Fermanı (3 Kasım 1839). Mustafa Reşit Paşa tarafından hazırlandı. 3 Kasım 1830 tarihinde Gülhane Parkı'nda halk ve yabancı temsilciler önünde okundu.

Londra Konferansı (1840): Rusya'nın Mısır sorununa karışmasını istemeyen İngiltere, Fransa, Avusturya ve Prusya sorunu çözmek için 1840 yılında Londra'da bir konferans düzenlediler. Bu konferans kararlarına göre; Mısır hukuki yönden Osmanlılara bağlı kalacak, vergiler padişah adına toplanarak muayyen bir kısmı İstanbul'a gönderilecek, Mısır'ın idaresi Mehmet Ali Paşa ve oğullarına bırakılacak, aile "Hidiv" unvanını alarak ömür boyu vali kalacak. Suriye, Girit ve Adana valilikleri Osmanlılara geri verilecekti. Bu konferans Mısır'ın Osmanlıya ait olduğunun kabul edildiği son ulıslarararsı antlaşmadır.

Baltalimanı Ticaret Antlaşması (1848): Osmanlı Mısır sorununda yalnız kalmamak için İngilizlerin yardımına muhtaçtı. İngilizler bu durumu iyi kullanıp Osmanlıdan büyük ekonomik imtiyazlar koparmayı deneyecek ve başaracaktır da. Bu antlaşma ile tekel sistemi kaldırıldı. İngilizlere diledikleri miktarda hammaddeyi satın alma imkânı verildi. İç ticarete Osmanlı vatandaşlarının yanı sıra İngilizlerin de katılması öngörüldü. İngiliz vatandaşları malları Osmanlı tâcirlerle aynı vergi şartları ve satın alma hakkına sahip oldular. İngilizlerle olan transit ticaretten alınan vergi kaldırıldı. İngiliz tüccarları Osmanlı sınırları içinde ticaret yaparken Türk tüccarlardan bile daha az gümrük vergisi ödeyeceklerdi. Bu antlaşma Osmanlının çöküşünde etkili unsurlardan biridir.

Londra Boğazlar Konferansı (1841). Hünkâr İskelesi Antlaşması'nın süresi biter bitmez toplanan Batı devletleri 1841 yılında Londra'da Boğazlar Sorunu 'nu ele aldı. Buna göre, Boğazlar Osmanlı Devletinde kalacak,  Osmanlı Devleti barış halindeyken Boğazlardan yabancı savaş gemisi geçemeyecekti. Bundan sonra artık Boğazlar uluslararası bir statü kazanacak, Osmanlı'nın Boğazlar üzerindeki egemenlik hakları sınırlanacaktı.

Mülteciler Sorunu (1848). Macar ve Leh milliyetçilerinin bağımsızlık için isyan etmeleri, bu isyanların şiddetle bastırılması üzerine bu mülteciler Türklere sığınmış, sığınmacılar Osmanlı tarafından korunmuşlar, bu vaka mülteciler meselesini doğurmuştur.  Osmanlının bu yaklaşımı Avrupa'da geniş yankı bulacak, Batı'nın Türklere bakış açısı yara alacaktır.

 

Kırım Savaşı (1853–1856). Savaşın Sebepleri:

a) Rus çarı I. Nikola'nın 'Hasta Adam' olarak nitelediği Osmanlı Devleti topraklarını ele geçirip tarihi amaçlarına ulaşmak istemesi, Rusya'nın kutsal yerler sorununu gündeme getirmesi, Rus elçisi Prens Mençikof'un Osmanlı Devleti'nden kabul edilemeyecek isteklerde bulunması, gibi sebeplerden dolayı Rusya Eflak ve Boğdan'ı işgal etti. Bunun üzerine Osmanlı Devleti Rusya'ya savaş ilan etti. Rus donanması Sinop'ta bulunan Osmanlı donanmasını yaktı. Bu durum karşısında İngiltere ve Fransa Osmanlı Devleti ile ittifak yaparak Rusya'ya savaş ilan ettiler (1854). Müttefikler (İngiltere, Fransa, Osmanlı Devleti ve Piyemonte Hükümeti) Rusya'yı barışa zorlamak için Kırım'a asker çıkardılar, ardından da Sivastopol şehrini ele geçirdiler. Paris'te Osmanlı Devleti, Rusya, İngiltere, Fransa, Piyemonte Hükümeti, Avusturya ve Prusya temsilcilerinin katıldığı kongrede yapılan görüşmeler sonucunda Paris Antlaşması imzalandı (1856). Buna göre, Osmanlı, bir Avrupa devleti sayılacak, Avrupa devletler hukukundan yararlanacak ve toprak bütünlüğü Avrupalı devletlerin garantisi altında olacaktı. Boğazlar konusunda 1841 Sözleşmesi geçerli olacaktı. Karadeniz tarafsız hale getirilecek, Osmanlı ve Rusya Karadeniz'de donanma bulundurmayacak ve tersane kuramayacaktı. Avrupalı devletler Islahat Fermanı'nı memnuniyetle karşılamışlar ve Osmanlı Devleti'nin içişlerine karışmayacaklardı. Islahat Fermanı'nın antlaşmada yer alması, Osmanlı Devleti'ni bağlamış ve Avrupalı devletlerin Osmanlı Devleti'nin içişlerine karışmasına ortam hazırlanmıştır. Paris Antlaşması'yla güneye inmesi engellenen Rusya, doğu politikasına yönelmiş ve Asya'da genişlemeye devam etmiştir. Osmanlı Devleti ilk kez Kırım Savaşı sırasında borç para almıştır.

 

Abdülaziz Dönemi (1861–1876)

Panslavizm Hareketleri ve Balkan Bunalımı: Panslavizm; Bütün Slavları Rusya'nın liderliği altında toplamayı amaçlayan bir düşüncedir. Rusya'nın amacı, Avusturya ve Osmanlı Devletini yıkarak Balkanlarda Slav birliğini kurmaktı. Bu amacına ulaşabilmek için Balkan uluslarını Osmanlı Devletine karşı kışkırtmaya başladı. Rusya'nın kışkırtmalarıyla Balkanlarda isyanlar çıktı. İlk isyan Bosna- Hersek'te (1875) arkasından Sırbistan ve Bulgaristan'da da isyanlar çıktı. Osmanlı Devleti bu isyanlarla uğraşırken Sırp ve Karadağlıları Osmanlı Devletine karşı kışkırttı. Osmanlı ordusu bu isyanları bastırarak düzeni sağladı. Yeni bir savaş çıkmasını istemeyen Avrupa devletleri durumu görüşmek üzere İstanbul'da bir konferans toplamaya karar verdiler. Abdülaziz döneminde Osmanlı aydınları meşrutiyet fikrini savunmuşlardı. Ancak Abdülaziz bu fikre sıcak bakmadığı için askeri bir darbeyle tahttan indirilmiştir.

 

II. Abdülhamit Dönemi (1876–1909)

Meşrutiyetin İlanı (1876). 23 Aralık 1876'da Osmanlıların ilk anayasası olan Kanun-i Esasi ilan edildi. Seçimler yapılarak Meclis-i Mebusan açıldı. Fakat padişah, 93 Harbi'ni sebep göstererek Meclis'i kapatacaktır (1878).

93 Harbi (1877–1878). Osmanlı Devleti, İstanbul Konferansında Avrupalı devletlerin isteklerini kabul etmeyince Rusya Osmanlı Devletine savaş ilan etti. Kafkas cephesinde, Arpaçay'ı geçen Ruslar, Kars ve Ardahan'ı ele geçirdiler. Rus ordusunu Gazi Ahmet Muhtar Paşa Erzurum'da durdurdu. Balkan cephesinde ise, Gazi Osman Paşa Plevne'de Rus saldırılarına uzunca bir süre başarıyla karşı koydu ancak gerekli yardımı alamadı. Ruslar Plevne ve Şıpka'yı geçtiler. Böylece Edirne yolu Ruslara açıldı. Rus Ordusu'nun Yeşilköy'e kadar gelmesi üzerine Osmanlı Devleti barış istedi. 1878'de Osmanlı Devleti ile Rusya arasında imzalanan Ayastafanos (Yeşilköy) Antlaşması ile Rusya; Rusya Osmanlı Devleti'ni istediği gibi parçalamıştı. Panslavizm politikasında başarılı olan Rusya böylece ve Bulgaristan üzerinden sıcak denizlere ulaşma imkânını elde etmiş oluyordu. Fakat Avrupalı devletler bu antlaşmaya itiraz edince Berlin Antlaşması imzalandı.