Canlıların Sınıflandırılması - Yapay - Doğal - TYT AYT 2023 (YKS 2023) Uzaktan Eğitim

Sınavlara CANLIDERSHANE.NET Uzaktan Eğitim ile hazırlanın kazanın

Canlılar Dünyası;

·       Canlıların Sınıflandırılması

·       Bakteri

·       Arke

·       Protista

·       Mantar

·       Bitki

·       Hayvan

CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI Canlıları benzerlik ve farklılıklarına göre gruplandırarak inceleyen bilim dalına sistematik veya taksonomi denir. Eş anlamlı gibi kullanılırlar ancak; taksonomi sınıflandırmanın teorisini, sistematik ise sınıflandırmanın uygulamasını kapsar. İlk sınıflandırma çalışmaları eski Yunanlılar zamanında başlamıştır.  Aristo (MÖ 384-322), canlıları bitkiler ve hayvanlar olarak sınıflandırmıştır. Ayrıca, hayvanları yaşam ortamlarına göre de karada yaşayanlar, suda yaşayanlar ve havada yaşayanlar olmak üzere üç gruba ayırmıştır.

Sınıflandırmanın Amaçları;

  • Biyolojik çeşitliliği ve dünya üzerindeki dağılımının nasıl olduğunu anlamak.
  • Aynı canlının, farklı bölgelerde farklı adlarla tanınmasını engeller.
  • Bilim insanları arasında iletişim ve dil birliği sağlar.
  • Canlıları daha kolay öğrenilebilir hale getirmek.
  • Canlılarla ilgili genelleme yapabilmek.
  • Dünya üzerinde yaşamış, tükenmiş ve yeni türler arasında karşılaştırma yapmak.

Örnek: Aşağıdakilerden hangisi sınıflandırmanın amaçlarından değildir?

A. Biyolojik çeşitliliği ve bunun dünya üzerindeki dağılımının nasıl olduğunu anlamak. B. Aynı canlının, farklı bölgelerde farklı adlarla tanınmasını sağlar. C. Canlılarla ilgili genelleme yapabilmek. D.Çok fazla çeşitliliğe sahip olan canlıları daha kolay öğrenilebilir hale getirmek. E. Dünya üzerinde yaşamıs ve nesilleri tükenmiş türler ile yaşayan ve yeni türleri karşılaştırmak.

Çözüm: Sınıflandırmanın amaçları arasında; biyolojik çeşitliliği ve bunun dünya üzerindeki dağılımının nasıl olduğunu anlamak, canlılarla ilgili genelleme yapabilmek, çok fazla çeşitliliğe sahip olan canlıları daha kolay öğrenilebilir hale getirmek, dünya üzerinde yaşamıs ve nesilleri tükenmiş türler ile yaşayan ve yeni türleri karşılaştırmak, aynı canlının, farklı bölgelerde farklı adlarla tanınmasını önlemek gibi amaçları vardır. Cevap: B

 

Sınıflandırma Çeşitleri

1. Yapay (ampirik,suni) sınıflandırma: Canlıların dış görünüşlerine ve yaşadıkları yere bakılarak yapılan sınıflandırmadır. Aristonun yaptığı sınıflandırma yapay sınıflandırmadır. Bu tür sınıflandırma günümüzde geçerliliğini kaybetmiştir, kullanılmaz. Dayandığı temel analog organlar (Kökenleri farklı, görevleri aynı olan organlar) ve şekil benzerliğidir. Sinek kanatı ve serçe kanatı analog organlardır. 

2. Doğal (filogenetik) sınıflandırma: Canlıların köken benzerliklerine, akrabalık derecelerine, sahip oldukları homolog organlara (kökenleri aynı, görevleri farklı veya aynı olabilen organlardır)  bakılarak yapılan sınıflandırmadır. John Ray, ilk doğal sınıflandırmayı yapan bilim insanıdır. Doğal sınıflandırmada temel alınan kriterler; hücre yapı ve sayısı, akrabalık dereceleri, homolog organ benzerliği, embriyonik gelişim, anatomik ve fizyolojik yapı, protein benzerliği, beslenme şekli, vücut simetrileri, üreme şekli,  DNA benzerliği, boşaltım atığı çeşitidir. İnsanın kolu, balinanın yüzgeci ve kuşun kanadı homolog organlardır.

 

Örnek: I. Hücre yapısı ve sayısı II. Analog organ benzerliği III. Boşaltım atığı çeşitleri IV. Yaşam alanı V. Protein benzerliği Yukarıdakilerden hangileri doğal sınıflandırma yapılırken göz önüne alınan özelliklerdendir?

A.I-II-VB.II-IV C.II-IV-V D.I-III-VE.I-V

Çözüm: Hücre yapısı ve sayısı, boşaltım atığı çeşitleri ve protein benzerliği doğal sınıflandırma yaparken kullanılan özelliklerdendir. Analog organ benzerliği ve yaşam alanı gibi özellikler yapay sınıflandırma yapılırken kullanılmıştır. Cevap: D

 

17. yüzyılda John Ray bitkileri araştırmış ve tohum yapılarına göre bitkileri sınıflandırmıştır. “Bitkiler Tarihi” adlı kitabında tür kavramını açıklamış ve kullanmıştır. İsveçli botanikçi Carl Linnaeus’un doğal sınıflandırma biliminin kurucusudur. Linnaeus, Ray’in yaptığı tür gruplarını kullanmıştır. Linnaeus (18.yüzyılda), canlıların isimlendirilmesinde, karışıklığı önlemek, tekrardan kaçınmak ve canlılar arasındaki yakınlık derecesini gösterecek iki kelimeden oluşan isimlendirme yöntemi ikili adlandırma (Binominal Nomenclature) sistemini kurmuştur. Bu isimlendirme şekli ilk defa “Doğa Sistemi “adlı eserinde yayınlanmış ve bilim insanları ile paylaşmıştır. Sınıflandırmanın en küçük birimi türdür. Tür; ortak bir atadan gelen, yapı ve görev bakımından benzer organlara sahip, yalnızca kendi aralarında üreyebilen ve kısır olmayan döller meydana getiren canlıların oluşturduğu topluluktur. John Ray tarafından ilk kez açıklanmış ve kullanılmış, Carl Linne tarafından ise tanımlanmıştır. Aynı türden canlıların; kromozom sayıları, yaşama ortamları, boşaltım ürünleri, embriyonik gelişimleri aynıdır. Protein yapıları ise bir başka canlıya göre birbirine daha çok benzer. Genellikle aynı türün kromozom sayıları aynıdır. Ama kromozom sayısı aynı olan iki canlı aynı türden olmayabilir. Partenogenez ile çoğalan bazı türlerin erkek ve dişilerindeki kromozom sayıları farklı olabilir.

 

İkili (Binominal) Adlandırma             Türler ikili adlandırma yöntemi (binominal adlandırma) ile adlandırılırlar. Bu ikili adlandırmada ilk ad; cinsi ifade eder ve ilk harfi büyük yazılır. İkinci ad; tanımlayıcı ad olarak kullanılır ve küçük harfle yazılır. Aynı olması akraba olduğunu göstermez. İkisi birlikte tür adını oluşturur. Tür ve cins adları yazılırken eğik yazı karakteri kullanılır.

 

 

 

 

Sınıflandırma Basamakları Sınıflandırmanın en küçük birimi türdür. Birbirine yakın ve benzerlik gösteren türler bir araya gelerek cinsleri oluşturur. Benzer cinsler, aileyi; benzer aileler takımı, benzer takımlar sınıfı, benzer sınıflar şubeyi ve şubeler alemi oluştururlar. 

Alemden türe doğru gidildikçe;

o   Farklı gen sayısı azalır, protein benzerliği artar.

o   Embriyonik gelişim benzerliği artar.

o   Gen benzerliği artar.

o   Ortak özellikler artar.

o   Homolog organ sayısı artar.

o   Birey sayısı azalır.

o   Canlı çeşitliliği azalır.

Türden aleme doğru gidildikçe ise;         

o   Farklı gen sayısı artar.

o   Protein benzerliği azalır.

o   Embriyonik gelişim benzerliği azalır.

o   Gen benzerliği azalır.

o   Ortak özellikler azalır.

o   Homolog organ sayısı azalır.

o   Birey sayısı artar.

o   Canlı çeşitliliği artar.

 

 *  İki farklı birey basamakların birinde birlikte bulunuyorlarsa, üst basamakları kesinlikle aynıdır. Fakat alt basamaklar aynı olmayabilir.  Aynı takımda bulunan iki canlının; sınıf, şube ve alemleri de aynıdır.                                       

 

* Hayvan türlerinde embriyonun ilk evrelerinde önce şube özellikleri, en son ise tür özellikleri ortaya çıkar. Hayvanların beslenme şekli takım özelliklerinin belirlenmesinde kullanılır. 

 

* Günümüzde canlılar; bakteriler, arkeler, protistler, bitkiler, mantarlar ve hayvanlar olmak üzere altı âlem olarak sınıflandırılır.