Türklerde Devlet Teşkilatı. Osmanlı Devlet Teşkilatı. - TYT AYT 2023 (YKS 2023) Uzaktan Eğitim

Sınavlara CANLIDERSHANE.NET Uzaktan Eğitim ile hazırlanın kazanın

KÜNYE

Ortalama: 5 Yıldız

Bu İçeriğin Videolarını İzle

Osmanlı devlet anlayışında Selçuklu izlerini görmekteyiz. Osmanlı Devleti: Selçuklu ile birlikte İlhanlıları da örnek almıştır. Osmanlı yönetim anlayışının temelinde hoşgörü, adalet ve himaye vardır. Bu üç unsur Osmanlı Devleti'nin 6 asırdan fazla yaşamasının en önemli amilleridir.

Merkez Teşkilâtı. Merkez teşkilâtında mutlak otorite padişahtı. Devleti yönetme yetkisi Osmanlı hanedanına aitti. Osmanlı Devleti bir İslâm devleti olduğundan yönetimde şeri ve örfi hukuk etkili olmuştur. Osmanlı merkez teşkilâtı, pâdişah, saray ve Divanıhümayun'dan oluşmaktadır.

I.  Pâdişah. Pâdişah devleti yönetmek, kanunları koymak ve halkın huzur ve mutluluğunu sağlamakla görevliydi. Pâdişahlar I. Murat'a kadar "Bey", "Gazi" gibi unvanları kullanırken, I. Murat ile beraber "Sultan", Fatih'ten itibaren "Pâdişah" ve Yavuz Sultan Selim'in Mısır Seferi'nden sonra ayrıca "Halife-i Müslimin" unvanını kullanmışlardır. 1. Murat'a kadar "ülke hanedanın ortak malı", I. Murat'la birlikte "ülke pâdişah ve çocuklarının malı", Fatih'ten itibaren "ülke padişahın malıdır" prensibi kabul edilmiştir. Ekber ve Erşed Sistemi I. Ahmet Dönemi'nden itibaren uygulanmıştır. Buna göre padişahın ölümünden sonra en güçlü değil, en yaşlı ve en tecrübeli şehzade pâdişah olacaktır. Amaç şehzade katlini önlemektir. Tanzimat Fermanı ile padişahlar kendi gücünün üstünde kanun gücünün varlığını kabul etmişlerdir. I. Meşrutiyet'in ilânı ile halk ilk defa padişahın yanında yönetime ortak olmuştur. Pâdişah çocuklarına şehzade, çelebi ya da efendi denmiştir. Geleceğin pâdişah adayları olan bu çocuklar "lala" adı verilen bilgili ve tecrübeli kişiler tarafından eğitiliyordu.

II. Saray. Saray, padişahın devleti idare ettiği ve ailesi ile yaşadığı yerdir. Kuruluş Dönemi'nde Bursa ve Edirne'de saraylar inşa edilmişse de İstanbul'un fethi ile Topkapı Sarayı devletin merkezi olmuştur. 19. yüzyılda ise Dolmabahçe, Yıldız ve Beylerbeyi gibi yeni saraylar inşa edilmiştir. Osmanlı Devletinde saray, Birun, Enderun ve Harem olmak üzere 3 bölümden meydana gelmekteydi.

III. Divanıhümayun. Bugünkü karşılığı Bakanlar Kurulu olup, Orhan Gazi Dönemi'nde kurulmuştur. Divanda her türlü ülke meseleleri görüşülüp, son sözü söyleme hakkı hep padişaha aittir. Fatih Sultan Mehmet'ten itibaren padişahlar divan başkanlığını sadrazama bırakmışlardır. Bu durum sadrazamlık makamının önemini artırmıştır. Divan teşkilâtı II. Mahmut Dönemi'nde kaldırılmış ve yerine bakanlıklar kurulmuştur. Divan Üyeleri ise şunlardı:

Pâdişah: Kuruluş devri boyunca divanın tabi başkanıdır.

Sadrazam (Veziriazam): Padişah'tan sonra en yetkili kişidir. Padişahın mührünü taşır. Padişahın savaşa katılmadığı zamanlar ordu komutanlığı görevini üstlenir. Bugünkü Başbakandır.

Kubbealtı Vezirleri: Devlet yönetiminde Sadrazama yardımcı olurlar. Bugünkü devlet bakanlarıdır.

Kazasker: Askeri davalara bakardı.

Defterdar: Devletin her türlü mali işlerine bakar. Bugünkü maliye bakanıdır.

Nişancı: Padişahın yazdığı ferman veya beratlara tuğrasını çeker. Ayrıca fethedilen arazileri gelirlerine göre tapu defterlerine tahrir yazar.

Kaptan-ı Derya: Donanmanın komutanıdır..

Şeyhülislam (Müftü): Divanda alınan kararların İslâm dinine uygun olup olmadığına karar verir.

Yeniçeri Ağası: Yeniçeri Ocağı'nın sorumlusudur.

Reisü'l-Küttab: 17. yüzyılda dış işleri görevine getirilmiştir.

ÖNEMLİ HATIRLATMA: Yeniçeri ağası ve Kaptan-ı Derya, Divan-ı Hümayun'un daimi üyelerinden değildir. 

III. Taşra Teşkilâtı. Osmanlı Devleti, taşra teşkilatında Türkiye Selçuklu Devleti'ni örnek almıştır. Taşrada görev yapan diğer görevliler ise şunlardır:

Muhtesip: Çarşı ve pazarların güvenliğine bakardı.

Kapan Emini: Sebze ve meyvelerden alınacak vergiyi belirlerdi.

Beytülmal Emini: Kamu haklarını koruyan görevlidir.

Gümrük ve Bac Emini: Şehirlerde ticaretle uğraşanlardan vergi toplayan görevlilerdir. Osmanlı eyalet sistemi üçe ayrılırdı: Salyanesiz (yıllıksız), salyaneli (yıllıklı)  ve merkeze bağlı eyaletler

ÖNEMLİ HATIRLATMA: Osmanlı taşra teşkilâtında tımar ve iltizam sistemi uygulanmaktadır.

Tımar Sistemi: Bu sistemde devlet; asker ve memurlarına maaş yerine toprak verirdi. Toprağı alan kişi hem geçimini sağlar hem de devlete asker yetiştirirdi. Devlet bu sayede para harcamadan düzenli bir orduya sahip oluyordu.

İltizam Sistemi:  Osmanlı ekonomisi bozulunca, devletin sıcak para bulmak için başvurduğu sistemdir.  Bu sistemde devlet, uzak yerlerdeki toprak gelirlerini açık artırma ile satıp parasını peşin alıyordu. Devlet bu sayede sıcak para ihtiyacını karşılamış oluyordu. Bu işle uğraşan kişilere mültezim adı veriliyordu. Bunun olumsuz yanı ise, mültezimlerin halka ağır vergiler yüklemesi, bunun sonucunda da halkın devlete olan güveninin yara almasıdır.

Ordu Teşkilâtı. Osmanlı Devleti Orhan Gazi Bursa'yı kuşatınca esnasında düzensiz orduların yetersizliğini anlamış, yaya ve müsellemlerden oluşan ilk düzenli ordunun temellerini atmıştır. Osmanlı Ordusu 4 birimden oluşuyordu: Kapıkulu Askerleri, Eyalet Askerleri (Tımarlı Sipahiler), Yardımcı Kuvvetler, Donanma (Deniz Kuvvetleri). Geç Orta Çağ Dönemi'nde Dünya'nın en modern ordularından birini kuran Osmanlı, bu ordusu zamanla işlevini kaybedince, 18. yüzyıldan itibaren askeri alanda önemli adımlar atmaya karar vermiş, ordusunda Avrupa tarzı düzenlemelere girişmiştir. Bu ıslahat ve düzenlemelerden başlıcaları şunlardır: Fransa'dan getirilen Humbaracı Ahmet Paşa eliyle, topçu ve humbaracı ocaklarında ıslahat yapıldı. III. Mustafa Dönemi'nde Sürat Topçuları Ocağı kuruldu. I. Abdülhamit Dönemi'nde İstihkâm Okulu açıldı. III. Selim Dönemi'nde Nizam-ı Cedit Ordusu kuruldu. II. Mahmut Dönemi'nde Sekban-ı Cedit ordusu kuruldu. II. Mahmut Dönemi'nde Yeniçeri Ocağı'nın yerine Asakir-i Mansure-i Muhammediye Ordusu kuruldu. Tımarlı Sipahilerin yerine eyaletlerde redif birlikleri kuruldu. Tanzimat Fermanı ile askerlik vatan borcuna dönüştürüldü. Hristiyanlar için Islahat Fermanı ile bedelli askerlik getirildi. İttihat ve Terakki iktidarında Enver Paşa eliyle orduda gençleştirme operasyonu gerçekleştirildi. Bu düzenleme II. Balkan Savaşı ve I. Dünya Savaşı'nda birçok başarıyı beraberinde getirdi.

D. TANZİMAT DÖNEMİ OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI. Avrupalı devletler Rönesans ve Reform ile bilim, teknik ve sanatta zirve yaparken, Osmanlı Devleti bu gelişmelere ayak uyduramamıştı. 17. yüzyılda Osmanlıda başta kurumlar olmak üzere her şey bozulmuş, bu durum II. Viyana bozgununu doğurmuş, Osmanlı içinde yaşadığı tabloyu ancak 18. asrın ilk çeyreğinin sonlarında görebilmiştir.  Nitekim Osmanlı Devleti, Lâle Devri ile birlikte ilk kez Avrupa'yı örnek almaya başlamıştır. Avrupalılar ile olan ilişkilerini sıcak tutmak isteyen Osmanlı Devleti Lâle Devri'nde geçici, III. Selim devrinde ise bazı Avrupa başkentlerine daimi elçilikler açmıştır.

19. Yüzyıl Islahatları. 19. yüzyılda ıslahat çalışmaları olarak II. Mahmut ön plana çıkmaktadır. Bunun en önemli nedeni ıslahatların önündeki en büyük engel olan Yeniçeri Ocağı'nın kaldırılmasıdır. II. Mahmut Dönemi'nde Devlet-i Aliye birçok ıslahata imza atacaktır. Bunlardan bazıları şunlardır: Ayanlarla 1808 yılında Alemdar Mustafa Paşa öncülüğünde Sened-i İttifak imzalandı. Divan kaldırılarak, yerine bakanlıklar kuruldu. Mahalle ve köylerde muhtarlıklar kuruldu. Askeri amaçlı ilk nüfus sayımı yapıldı. Tımar sistemi kaldırılarak memurlara maaşa bağlandı. Yurt dışı seyahatlerde pasaport uygulamasına geçildi. Polis teşkilâtının temelleri atıldı. İlköğretim İstanbul'da zorunlu hale getirildi. Avrupa'ya ilk kez öğrenci gönderildi. Takvim-i Vekayi adlı ilk resmi gazete çıkarıldı. Devlet memurlarına fes, pantolon ve ceket giyme zorunluluğu getirilmiştir. Sekban-ı Cedit ve Eşkinci ocakları kuruldu. Vaka-yi Hayriye ile Asakir-i Mansure-i Muhammedîye adlı yeni bir ordu kuruldu. Yerli tüccarlara gümrük indirimi yapıldı ve yerli malı kullanımı teşvik edildi.

Tanzimat Dönemi (1839 – 1876) Islahatları. 1839' da Mustafa Reşit Paşa tarafından Gülhane'de halka ve yabancı ülke temsilcilerine okunan fermanın içerdiği bazı yenilikler şunlardı: Müslüman, gayrimüslim herkesin can, mal ve namus güvenliği sağlanacaktır. Kanun önünde herkes eşit kabul edilecektir. Herkes gelirine göre vergi ödeyecektir. Rüşvet ve adam kayırma (iltimas) önlenecektir. Mahkemeler herkese açık olacak, hiç kimse yargılanmadan, sorgulanmadan ceza almayacaktır. Askerlik, bir vatan borcu olacaktır. Herkes mal mülk sahibi olacak, malını ve mülkünü miras olarak bırakabilecektir.

ÖNEMLİ HATIRLATMA: Tanzimat Fermanı ile Osmanlı tarihinde ilk kez kanun üstünlüğü kabul edilmiş, pâdişah, kendi gücünün üstünde yasa üstünlüğünü kabul etmiştir.

ÖNEMLİ HATIRLATMA: Tanzimat Fermanı Türk anayasacılığının başlangıcı kabul edilmektedir.

Tanzimat Dönemi'nin diğer yeniliklerine gelirsek; 1854'te Meclis-i Âli Tanzimat açıldı. 1868'de bugünkü Danıştay'ın karşılığı Şura-yı Devlet kuruldu. 1868'de bugünkü Yargıtay'ın görevini üstlenen Divan-ı Ahkâm-ı Adliye kuruldu. Devletin en büyük idari birimi olarak eyalet kabul edildi. 1842' de devlet görevlilerinin yanı sıra Müslüman ve gayrimüslimlerden oluşan meclisler kuruldu. 1864' te Vilayet Nizamnamesi kabul edildi. Vilayetler il adını aldı. Vilayetler liva (sancak), kaza ve köylere ayrıldı. 1871 Vilayet Nizamnamesi'ne göre; livalar mutasarrıfa, kazalar kaymakama, nahiyeler nahiye müdürüne, köyler ise muhtara bırakıldı. 1871' de sancak ve kazalarda belediye örgütleri kuruldu. 1877' de Belediye Yasası çıkarıldı.

E. MEŞRUTİYET DÖNEMİ OSMANLI DEVLET TEŞKİLÂTI. Osmanlı,  kuruluşundan itibaren monarşi ile yönetiliyordu. 23 Aralık 1876'dan itibaren meşrutiyet yürürlüğe girdi. Tanzimat Dönemi'nde ortaya çıkan aydın gruba Jön Türk (Genç Osmanlılar) denilmektedir. Bu aydınlar, imparatorluğun dağılmaması için meclisin bir an evvel açılmasını istiyorlardı. Meşrutiyet taraftarları meclisin açılmasına sıcak bakmayan Abdülaziz'i tahttan indirerek V. Murat'ı pâdişah yapmışlardı. Fakat V. Murat'ın sağlık sorunları olduğundan, onun yerine meclisi açacağına dair söz veren II. Abdülhamit'i pâdişah ilan etmişti. Nitekim II. Abdülhamit 23 Aralık 1876'da Kanunuesasiyi (Türk tarihinin ilk anayasası) ilan ederek meclisi açmıştır.

ÖNEMLİ HATIRLATMA: Meclisin ilanıyla halk ilk defa yanında yönetime ortak olmuştur.

119 maddeden müteşekkil Kanun-i Esasi'nin belli başlı maddeleri şunlardı: Osmanlının resmi dini İslam'dır. Meclis; Mebusan Meclisi ve Ayan Meclisi'nden oluşmaktadır. Meclisi açma ve kapama yetkisi padişaha aittir. Hükümet, padişaha karşı sorumludur. Kişisel hak ve özgürlükler anayasada yer almıştır.

ÖNEMLİ HATIRLATMA: II. Abdülhamit, 93 Harbi'ni bahane ederek Meclis'i feshetmiş, Kanun-i Esasi'yi rafa kaldırarak 33 yıllık istibdat (baskıcılık) yönetimini başlatmıştır.

 II. Meşrutiyet'in İlanı (23 Temmuz 1908). II. Abdülhamit tarafından ilk meclisin kapatılması Genç Osmanlıların padişaha karşı cephe almalarına neden olmuştur. Genç Osmanlılar; ayrıca ekonominin bozukluğu, Girit, Ermeni ve Makedonya olayları ve Reval Mülakatı gibi kan kayıplarını öne sürerek padişaha karşı tepkilerini artırmışlar, Resneli Niyazi, Enver Bey ve Eyüp Sabri (Akgöl) gibi subaylar dağa çıkmış, II. Abdülhamit bunların üzerine 23 Temmuz 1908'de II. Meşrutiyet'i ilan etmek zorunda kalmıştır.

31 Mart Olayı (13 Nisan 1909). Bu olay, Rumi takvime göre 31 Mart'a denk geldiğinden bu isim ile anılmıştır. İsyan doğrudan Meşrutiyet rejimine karşı yapılmıştır. Yönetimi eleştiren İstanbul gazeteleri isyanın çıkmasında etkili olmuştur. İsyan merkezi, Selânik olan Hareket Ordusu tarafından bastırılmıştır. İsyan sonrası İttihat ve Terakki Partisi, olaylara karıştığı gerekçesiyle II. Abdülhamit'i tahttan indirerek yerine V. Mehmet Reşat'ı getirmiştir. II. Meşrutiyet Dönemi'nde birçok siyasi parti kurulmuş, tarihimizde ilk kez çok partili hayata geçilmiştir. Bunlar, Hürriyet ve İtilaf Fırkası, Osmanlı Ahrar Fırkası, Fedakâran-ı Millet Cemiyeti, İttihad-ı Muhammedîye Fırkası, Osmanlı Demokrat Fırkası, Mu'tedil Hürriyet Pervan Fırkası, İttihad-ı Esasiye-i Osmaniye Fırkası gibi partilerdir.