Siyaset Felsefesi. İdeal Düzen Arayışları. - TYT AYT 2023 (YKS 2023) Uzaktan Eğitim

Sınavlara CANLIDERSHANE.NET Uzaktan Eğitim ile hazırlanın kazanın

Toplumda gelişi güzel davranışları önlemek, toplumun amaçlarını ve işlevlerini belirlemek için rasyonel kurallar koyarak ideal bir düzeni oluşturma çabaları, İlkÇağdan beri insanoğlunun en önemli etkinliklerinden biri olmuştur. Bu etkinlikte iki yaklaşım ortaya çıkmıştır. Bunlardan birisi, ideal bir toplum düzeninin varlığını reddetmiş, diğeri ise ideal bir toplum düzeninin olabileceğini kabul etmiştir.

İdeal Düzenin Olabileceğini Reddedenler. İdeal düzenin olamayacağını iddia eden ilk filozoflar, sofist Protagoras ve Gorgias'tır.Protagoras'a göre "İnsan herşeyin ölçüsüdür. Herşey insana göre değişir." Herşeyin sana göre olunca herkesin isteyebileceği ideal bir düzeninde olması mümkün değildir. Gorgias'a göre ise "Varlık yoktur. Varlık olsa bile onu bilmek mümkün değildir. Bilmek mümkün olsa onu başkasına bildirme imkânı yoktur." Varlık olmadığına, olsa da onu bilmek imkânsız olduğuna göre ideal bir düzenin varlığı da sözkonusu olamaz. İdeal düzenin varlığını kabullenmeyen başka bir görüşde anarşizmdir. Anarşizm, tüm baskıcı kurumların, özellikle devletin ortadan kaldırılması gerektiğini savunur.Bu durumda ideal bir devlet düzeninden de söz edilemez. Örneğin, Rus yazarı Bakunin (1814-1876), devletin insanlığın ilkel dönemine ait bir kurum olduğunu ve artık ona gereksinim kalmadığını savunmuştur. Nihilizm, ideal bir düzeni kesinlikle reddeder. Nihilistlere göre otorite yada devlet doğaya aykırıdır. Toplumsal kötülüklerin temeli, insanların özgür olmamalarından kaynaklanır.Bu nedenle insan özgürlüğünü sınır layan değer, kurum ve her türlü düzen yıkılmalıdır. Bu durum da, nihilizmin anarşizmle birleştiği söyle nebilir.

 

? ÖRNEK SORU: (ÖSYS) Anarşizim insan doğasının devlet ve toplumsal krumlar tarafından bozulduğunu,insanların devlet düzeni olmadan da adil ve uyumlu birbiçimde yaşayabileceğini ileri sürer.Sofistler,insanın her yerde ve her zaman bağlanabileveği yasaların doğa tarafından konulmuş olduğunu,insan eliyle kurulmuş düzenlerin güçlüye ve egemen olana yaradığını,doğal durumda var olan güç dengesini bozduğunu savunmuşlardır. 

Buna göre,aşağıdakilerden hangisi anarşizm ve sofizmin ortak özelliğidir?

A) İnsan doğası ile uyum içinde olan bir devlet biçimi önermeleri.

B) Toplumsal kural ve düzenlerin insanın özüne aykırı olduğu görüşünü benimsemeleri.

C) Devletin görevinin bireylere hizmet etmek olduğunu öne sürmeleri.

D) İnsanlar için her yerde ve her zaman geçerli olan temel toplumsal kuralları araştırmaları.

E) İnsan uygarlığının her türlü ürününü değersiz bularak reddetmeleri.

Çözüm: Anarşizm için de Sofistler içinde yapay olan,yani insanın doğasına aykırı olan, insanı bozar. Devlet, insan eliyle oluşturulmuş yapay bir kurumdur ve onun koyduğu kurallar insanın özüne aykırıdır. Yanıt: B

 

İdeal Düzenin Olabileceğini Kabul Edenler: Bazı düşünürler, devleti bir sınıf yapısı olarak görürler. Onlara göre devlet, bir sınıfın diğer sınıfları egemenliği altında bulundurduğu bir örgütlenmedir.Başka bir görüşe göreyse devlet, tüm toplumu kapsayan ve birleştiren bir kurumdur. Kimisi, devleti en üstün değer ve başlı başına bir amaç olarak görülür.

İdeal Düzeni Belirleyen Ölçütler: İdeal bir devlet düzeni olabileceğini savunan düşünürller, genellikle özgürlük, eşitlik ve adalet ölçütlerini temel almışlardır.

Özgürlüğü temel alan yaklaşım: Bu yaklaşıma göre ideal düzenin var olması için toplumda birey özgür lüklerinin tam olarak yerine getirilmesi gerekir. Bireyler, bu haklarını tam olarak elde ettiklerin de doğanın kendi yapısın da var olan ideal düzen, toplumun yapısında da kendiliğinden varolacaktır. Liberalizmolarak da bilinen bu yaklaşım, insanların her alan da, özellikle ekonomi alanında özgür olmaları gerekti ğini savunan görüştür. Adam Smith,J.Locke,St Mill tarafından savunulmuştur. Ekonomide teşebbüs özgürlüğü gerçekleşirse ideal devlet düzeni de gerçekleşmiş olur.

Eşitliği temel alan yaklaşım: Bu yaklaşım, ideal düzeni oluşturmada, özgürlüğü temel alan düşüncelere bir tepki olarak doğmuştur.Bu görüşü savunanlar, eşitliği ideal düzenin temeline koymuşlardır. Onlara göre bireyin en önemli hakkı, başkalarıyla eşit olarak yaşama hakkıdır. Toplumda bunun gerçekleştirilmesi, bütün üretim araçlarının kişilere ya da bir gruba ait olmaktan çıkarılıp topluma ait olmasıyla mümkündür. Toplumda eşitlik ilkesinin uygulanması gerçekleşirse ideal düzen de gerçekleşmiş olur. Sosyalizm adını alan bu görüşün en ünlü temsilcileri Karl Marx, S.Simon, Proudhon'dur.

Adaleti temel alan yaklaşım (sosyal hukukçular): Bu yaklaşımda eşitlik ve özgürlük kavramları birleşir. Adalet, herkese hak ettiğini vermektir. Bu görüşe göre ne özgürlük ne de eşitlik, toplumda ideal düzenin kurulmasına yetmeyecektir. Adalet hem özgürlüğü hem de eşitliği içine alan bir kavramdır. Adalet kavramı ilk defa Platon'un Devlet adlı ünlü eserinde yer almıştır. Platon'dan sonra Aristoteles'de adaletin devlet varlığı için önemli olduğunu vurgulamıştır.

 

Ütopyalar. Ütopya, bazı düşünürlerin, sadece bir tasarımı olan ve gerçekleşmesi  genellikle olanaksız görülen hayali bir toplum biçimini ifade eden görüşleridir. Siyaset felsefesin de olumlu (istenilen) ve olumsuz (korku) ütopyaları olarak ikiye ayrılır.

İstenilen Ütopyalar. İstenilen toplumların özelliklerini veren ütopyalar, koşullar gerçekleştiği takdirde insanlara daha adil, daha iyi ve daha mutlu bir toplumsal hayat sağlanabileceği düşüncesini temel alan ütopyalardır.

Platon: Devlet; Farabi: El Medinet'ül Fazıla; Thomas More: Ütopya; Campenella: Güneş Ülkesi; F.Bacon: Yeni Atlantik

Olumsuz Ütopyalar. Korku ütopyaları adını da alan olumsuz ütopyalar, var olan düzenin böyle devam etmesi hâlinde insan lığın nelerle karşılaşacağını tasarlayan ütopyalardır.İnsanlığın geleceğini karamsar bir bakış açısıyla tasarlandığı ütopyalardır.

Aldous Huxley: Yeni Dünya; George Orwel: 1984

 

? ÖRNEK SORU (ÖSYS): Thomas More, Ütopya adlı eserinde para ve bireysel mülkiyetin yer almadığı, mutlak eşitliğe bağlı, Campenella, Güneş Ülkesi adlı eserinde bilim ve felsefenin egemen olduğu, her türlü eylemde bütünün iyiliğinin ölçü alındığı, F.Bacon,Yeni Atlantis adlı eserinde bilim ve onun verilerinin tek dayanak olduğu birer toplumsal düzen tasarlamışlardır. 

Bu üç düşünürün toplumsal düzen anlayışları için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

A) Hoşgörü ve erdemin önemini savunmuşlardır.

B) Ulusal birliği temel alan görüşlerdir.

C) Gerçekleştirilmesi bugün için olanaksız,düşsel yaklaşımlardır.

D) Toplumsal değişmede liderliğe önem vermektedirler.

E) Hukukun üstünlüğü düşüncesinin doğmasını sağlamışlardır.

Çözüm: Yukarıdaki düşünürler fikirleriyle bugün için gerçekleşmesi mümkün olmayan toplumsal düzen tasarlamışlardır.Yanıt: C