Felsefeyi Tanıyalım * - TYT AYT 2023 (YKS 2023) Uzaktan Eğitim

Sınavlara CANLIDERSHANE.NET Uzaktan Eğitim ile hazırlanın kazanın

KÜNYE

Ortalama: 0 Yıldız

Bu İçeriğin Videolarını İzle

FELSEFEYİ TANIMA
FELSEFENİN ANLAMI:
Felsefe sözcüğü, "bilgelik sevgisi" anlamına gelen Yunanca "philosophia" teriminden gelmektedir. Bu terim, aralarında Türkçenin de bulunduğu bazı dillere özü kaybedilmeden uygun değişikliklere uğrayarak geçmiştir. İlk Çağ’dan bu yana felsefenin çeşitli tanımları yapılmıştır. Felsefenin tanımı, çağlara ve hatta düşünürlere göre farklılık göstermiştir.
Felsefe, kimilerine göre bilimlerin bir devamı, kimilerine göre dinsel inançları temellendirmeye yarayan bir etkinlik, kimilerine göre de insan yaşamının kendisine dayanacağı genel ilkelerin bilgisidir. Günümüz de en çok benimsenen felsefe tanımlarından biri şudur:

Felsefe, bütün var olanların temel ilkelerini ve ilk nedenlerini araştıran düzenli, sistemli, birleştirici, eleştirici nitelikte bir bilgi ve düşünüş biçimidir.
Ayrıca filozofların felsefe tanımlarına birkaç örnek verelim :
Sokrates: “Felsefe, neleri bilmediğini bilmektir.”
Platon: “Felsefe, doğruyu bulma yolunda düşünsel bir çabadır.”
Aristo: “Felsefe, ilkeler ve ilk nedenleri bilmektir.”
Karl Jaspers: “Felsefe, yolda olmak demektir.”
F.Nietzsche: ”Felsefe, aklın sınırlarını kavramaktır.”
Görüldüğü gibi felsefenin terim anlamı dışında filozoflarca ortaklaşa benimsenmiş bir tanımı yoktur. Her filozof kendine göre bir felsefe tanımı yapmıştır.

 

Felsefenin insan ve toplum hayatındaki rolü :
İnsan; düşünme, şüphe, merak, kendisini ve çevresini anlamaya çalışma, sorgulama özellikleriyle diğer varlıklardan ayrılır. İnsan dışında hiçbir varlık, kendi varlığını ve diğer varlıkları merak etmez. İnsan, düşünme faaliyeti içinde kullandığı ve ya karşılaştığı kavramların anlamlarını da bilmeye çalışır. Çeşitli sorular sorarak varlığın özünü, insan bilgisinin imkân ve sınırlarını, insanın evrendeki yerini, davranışta bulunurken uyması gereken ilkeleri belirlemeyi amaç edinir. Bu sorular ve yüzyıllardır aranan cevapları, felsefenin "varlık", "bilgi" ve "değer" problemleri olarak ortaya çıkmıştır. Felsefe, insana bu problemlere nasıl yaklaşması gerektiği konusunda yol gösterir. Bu nedenle de insanın genel anlamıyla "felsefe"yi değil, "felsefe yapma"yı öğrenmesine yardımcı olur.
Felsefe merakla başlar. İnsanın merak ederek kendisini, olayları, olguları, varlığı, evreni sorgulayıp "neden" ve "niçin" sorularını sormaya başladığı anda felsefi düşünce de başlamış demektir. İnsandaki merak etme duygusu doğuştandır. Çocukken merak edilenler, ileri yaşlarda unutulabilir. Ancak insan, eğitim ve yaşantıları yoluyla yeni konuları merak etmeye, bazı olayların nedenlerini araştırmaya yönelir. Felsefe, insanın merak ve şüphe etme yeteneğinden doğan bir sorgulama etkinliğidir.

DÜŞÜNME VE AKIL YÜRÜTME:
Felsefe, bir düşünce etkinliğidir ve insanın soru sorabilme yeteneğine dayanır. Felsefeyi diğer disiplinlerden ayıran en önemli özelliği, belirli sorular üzerinde düşünürken mantıksal akıl yürütmeye dayanmasıdır. Felsefe, bunu yaparken akıl yürütmelerin temelinde yer alan kavramları da analiz eder ve açıklığa kavuşturur.

Filozoflar, insan yaşamını ilgilendiren her şey üzerinde akıl yürütebilir, her şeyi felsefi bir sorun hâline getirebilirler. Toplumda yaygın olan inançların doğruluğunu sorgulayabilir, yaşamın anlamını oluşturduğunu söylediğimiz temel sorular üzerinde dururlar. Dinin içeriği ve Tanrı'nın varlığı konusunda akıl yürütebilirler. Bilginin kaynağı, sınırları, bilim, sanat ve siyasetle ilgili sorulara cevap arayabilirler. Bu sorulara nesnel ve genel yanıtlar bulmaya çalışırlar. Ancak bunu yaparken amaçları bilgi vermek değildir. Daha çok var olanların açıklamasını yapmaktır. Bunun için bilimlerin ortaya koyduğu bilgilerin eleştirisini yapıp onları sistemleştirirler.
Filozoflar; insan yaşamının değerlerini ve amaçlarını sorgulayıp eylemlerinin dayanacağı genel ilkeleri ortaya koymaya çalışırlar. İnsanın ruhsal gereksinimlerinin başında bilme, merakını giderme, öğrenme, kendisini ve evreni anlama, yaşamını anlamlandırma gelir. Felsefe, insanın bu gereksinimlerini karşılayabilir. Bunu yaparken insanın varoluşunun anlamıyla ilgili bazı temel sorulara yanıtlar getirir.
Örneğin, "Yaşamın amacı nedir?",
"Ölümden sonra insana ne olur?",
"Ruh bedenden ayrı mıdır?" gibi felsefi soruların yanıtlarını arar. İnsanın yaşamını dayandırdığı bazı temel ilkeleri sorgular. Bunları eleştiri süzgecinden geçirerek sağlam ve doğru olup olmadıklarını ortaya koymaya çalışır.
Felsefe; insanı insan yapan, olgunlaştıran ve araştırma alışkanlığı kazandıran, anlamlandırma, yorumlama ve değerlendirme etkinliğidir. Felsefe; insanın önemli sorular sorma, onlara ciddi olarak cevaplar arama özelliğinin, erdemli olma ve mutlu yaşama talebinin, kısaca bilgeliğe ulaşma özleminin bir ifadesidir.
 FELSEFİ DÜŞÜNCENİN ÖZELLİKLERİ:

  • Evrensel olması
  • Sorgulayıcı olması
  • Merak etmesi
  • Şüphe duyması
  • Hayret etmesi
  • Yığılımlı ilerlemesi
  • Eleştirel olması
  • Refleksif olması
  • Rasyonel olması
  • Sistemli olması
  • Tutarlı olması 

FELFEFİ SORULAR:

  • Erdem nedir?
  • Güzel nedir ?
  • Vicdan nedir ?
  • Bilim nedir ?
  • Evrensel ahlak yasayı var mıdır?
  • İdeal bir devlet düzeni olabilir mi?
  • Ben kimim ?

Felsefenin öznel karakteristiğine örnek bir fıkra:
SEN DE HAKLISIN
Nasreddin Hoca kadılık yaparken adamın biri düşmanı ile ilgili şikâyette bulunup ona verip veriştirdikten sonra hocaya sorar:
-Haklı değil miyim hocam?
Hoca :
-Haklısın! demiş.
Adam gitmiş. Bir süre sonra adamın düşmanı gelmiş. Giden için ağzına geleni söyleyip kötüledikten sonra:
-Haksız mıyım hocam?
Hoca:
-Haklısın! demiş.
O da gitmiş. Konuşmalara şahit olan karısı, Hocaya:
-İlahi Hoca! Ne garip adamsın. İlkini dinledin; haklısın, dedin. İkinciyi dinledin; ona da haklısın, dedin. Bu ne biçim iştir?
Hoca bir süre düşündükten sonra :
-Vallahi Hanım, galiba sen de haklısın! demiş.

? ÖRNEK SORU (ÖSYS):
Hegel tarihi keşfeder, Schopenhauer ise ondan vazgeçer. Onların bu uyuşmazlığı hâlâ çözüm bekliyor. 

Bu parçadan felsefi düşünceyle ilgili aşağıdaki sonuçlardan hangisi çıkarılabilir?

A)Soruların kendi cevaplarını içerdiği

B)Çağın değerlerine bağlı olduğu

C)Kesin bir doğruya ulaşılamadığı

D)Bilimsel düşünceden etkilendiği

E)Doğrusal ilerleme gösterdiği

Çözüm: Felsefi düşünce kesinlik taşımaz. Her filozofun ulaştığı sonuçlar birbiriyle aynı değildir. Yanıt: C
? ÖRNEK SORU (ÖSYS):
Benim gibi düşünmeyenlere çok şey borçluyum. Bana taban tabana karşıt olsalar da benim düşündüklerimi çürütmekten başka bir amaç gütmeseler de hınca kapılmayıp aklımı kullanırsam düzgün düşünmede onlardan büyük ölçüde yararlanabilirim.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisinin yararı vurgulanmaktadır?

A)Farklı düşüncelere açık olmanın

B)İncelenen konuya odaklanmanın

C)Mutlak doğrulara ulaşma çabasının

D)Bildiklerinin doğru olduğunu savunmanın

E)Bağımsız olmanın

Çözüm: Bu parçada, kişi kendi gibi düşünmeyenlere yani farklı düşüncelere sahip insanlara çok şey borçlu olduğunu anlatıyor. Yanıt: A
? ÖRNEK  SORU (ÖSYS ):
Masal bu ya, yoksul bir köylü kızı padişahın oğluyla evlenir. Evlendikleri gün, eşi sarayın kırk odası olduğunu söyler. Odaların anahtarlarını ona vererek “Otuz dokuz odayı aç ama kırkıncı odayı açma.” der. Yeni gelin hemen ertesi gün, izin verilen odaların kapılarını açıp bakar; kiminde para, kiminde mücevher, kiminde yiyecekler vardır. Yani, bildik şeyler… Dayanamaz kırkıncı odayı da açar. Filozoflar da bu gelin gibidir, tüm kapıları açmak isterler.
Parçadaki benzetmeye göre, filozofu kapıları açmaya iten aşağıdakilerden hangisi olamaz ?
A) Merak etme
B) Bilinenle yetinmeme
C) Sınırları zorlama
D) Sorunları çözme
E) Yeni öğrenmelere istekli olma
Çözüm: Felsefede esas olan yanıtlar değil, sorulardır. Yani sorunların net, kesin bir çözümü yoktur. Ön planda olan ise merak duygusudur.
Yanıt: D
?ÖRNEK SORU (ÖSYS ):
Filozof “kavram dostu” dur. Bu, felsefenin yalnızca basit bir kavram derleme, keşfetme sanatı olmadığını söylemek demektir. Çünkü, kavramlar ille de birtakım formlar ya da kesişir değillerdir. Başka bir deyişle felsefe, kavramlar yaratmayı da içeren bir disiplindir. Dost kendi yaratılarının dostudur. Örneğin; Platon “İdea”, Aristoteles “Töz”, Descartes “Cogito” kavramlarıyla neredeyse birlikte anılırlar. Çünkü felsefelerinin temelini bu kavramlar oluşturur ve bu kavramlar onların tanımlamalarına göre anlam kazanmıştır.
Bu parçaya dayanarak aşağıdaki yargılardan hangisine varılabilir?
A) Kavramalar basit bilgilerdir.
B) Felsefenin temelinde merak vardır.
C) Felsefe gerçeğe ulaşma çabasıdır.
D) Kavramlar yaratıcılarının güçlü izlerini taşır.
E) Düşünme kavramlar arasında ilişki kurmaktır.
Çözüm: Felsefede tüm sorgulamalar, yanıtlamalar, kavramlar üzerinden yapılır ve bazı kavramlar, o kavramları ilk kez ortaya atan filozoflarla özdeşleşir. Parçada vurgulanan da budur.
Yanıt :D
?ÖRNEK SORU (ÖSYS ):
Düşünmek, herkesin yürüdüğü yollardan başka yollarda yürüme yürekliliği göstermeyi gerektirir. O yollar bireyi dönüp dolaşıp herkesin gittiği yola götürse bile, hazır yolları n çok sayıdaki yolcusuyla kendi yolunu kendi açan tek yolcu arasında büyük ayrılıklar vardır.
Bu parçada sözü edilen “yüreklilik” aşağıdaki düşünme biçimlerinden hangisine ortam hazırlar?
A) Bağımsız
B) Tutarlı
C) Çağrışımlı
D) Eleştirel
E) Sistemli
Çözüm: Herkesin gittiği yollardan farklı bir yolda yürümek, başkaları gibi olmamalı, onlardan bağımsız olmak demektir.
Yanıt A
? ÖRNEK SORU (ÖSYS):
Bir masalda, iki terzi, krala diktikleri giysiyi yalnızca akıllı insanların görebileceğini söyleyerek onu kandırırlar. Aslında ortada, dikilmiş herhangi bir giysi yoktur. Kralla karşılaşanlar, akılsız diye damgalanmamak için onun çıplak göründüğünü söylemez; aksine olmayan giysiye herkes övgüler yağdırır. Kralın çıplak olduğunu, onu gören bir çocuk söyler yalnızca. Bir düşünür de çocuk gibi, gerçeği söyleyebilecek yüreklilikte olmalıdır. Kendi çağının tüm önyargılarına karşın, saygınlığının zedelenmesi pahasına, gerçeği olduğu gibi ortaya koymalı; çocukların yetişkinlikte yitirdikleri bu özelliği korumaya çalışmalıdır.
Bu parçaya göre, bir düşünürde aşağıdaki özelliklerden hangisinin bulunması gerekir?
A) Cevaplardan çok, sorulara ağırlık verme
B) Soruşturmasına, olabildiğince çok bilgiyle başlama
C) Bilimsel otoritelerle uyum içinde çalışma
D) Daha önce cevaplanmamış sorular sorma
E) Genel görüş ve kabullerin tutsağı olmaktan kaçınma
Çözüm: Örnekte bahsedilen çocuk, herkesin sahip olduğu kabullerden, bakış açılarından farklı bir noktada durmaktadır. Bu da bizi E seçeneğine götürür.
Yanıt E
?ÖRNEK SORU (ÖSYS ):
Epikuros, “Hastalanınca doktora gideriz; çünkü doktorlar bedensel hastalıklar konusunda bizden fazla şey bilirler. Ruhsal sorunlar yaşadığımızda da aynı nedenden ötürü filozoflara yönelmeli ve onları doktorları yargılarken kullandığımız ölçütlere benzer ölçütlerle değerlendirmeliyiz. Hastalığı iyileştirmediği sürece tıp bilimi nasıl faydasızsa, ruhsal acılarımızı dindirmediği sürece felsefe de o denli gereksizdir.” der.
Epikuros’un bugün psikolojinin ilgi alanına giren ruhsal sorunların çözümünü felsefeden beklemesi, aşağıdakilerden hangisine bağlanabilir?
A) Döneminde, bazı bilgi alanlarının henüz ayrışmamış olmasına
B) Tıbbı, en gelişmiş ve insanlara en yararlı bilgi alanı olarak görmesine
C) Felsefenin sistemli bir bilgi alanı olmasına
D) Felsefenin evrensel bir bilgi alanı olmasına
E) Felsefenin eleştirel bir bilgi alanı olmasına
Çözüm: Bilimlerin felsefeden tam olarak ayrılmaları 19. yüzyıla denk gelir. Psikolojinin bağımsız bir bilim halini alması da bu yüzyıla rastlar. Bundan önce bilimler felsefenin çatısı altındaydılar.
Yanıt :A