Beslenme Şekli ve Ekolojik Sistemler - TYT AYT 2023 (YKS 2023) Uzaktan Eğitim

Sınavlara CANLIDERSHANE.NET Uzaktan Eğitim ile hazırlanın kazanın

Ekolojiyle İlgili Temel Kavramlar

Ekoloji: Canlıların kendi aralarındaki ve çevreleri ile olan ilişkilerini inceleyen bilim dalına EKOLOJİ denir.

Tür: Ortak bir atadan gelen ve çiftleştikleri zaman verimli döller verebilen canlılara denir.

Popülasyon: Belli bir bölgede yaşayan aynı tür canlı topluluğudur. Karadenizdeki hamsiler, göldeki sazan balıkları. Popülasyondaki bireylerin, vücut şekilleri, ömür uzunluğu ve DNA'daki nükleotit dizilimi farklıdır.

Komünite: Belirli bir bölgedeki birden fazla canlı türünün oluşturduğu topluluğa denir.

Ekosistem: Bir bölgedeki canlılar ve çevreyle beraber tamamına denir. Örneğin; Göldeki sazan balığı popülasyon, göldeki balıklar komünite, göl ise ekosistemdir.

Biyom; Çok sayıda ekosistemi barındırır. Örneğin çöl biyomu.

Biyosfer: Dünyada canlıların yaşadığı 16–20 km kalınlığında tabaka; "canlı yüzey"e denir.

Ekoton: İki ekosistem ya da komünitenin kesiştiği bölgelere denir. Canlı çeşidi fazladır.

Canlı sayısı azdır. Rekabet fazladır. Madde döngüsü fazladır.

Habitat: Bir bütün yaşadığı alana denir.

Biyotop: Komüniteyi oluşturan canlıların yaşadığı coğrafi alana denir.

Beslenme Şekilleri

Canlılar yaşamını devam ettirebilmek için inorganik maddeleri çevrelerinden hazır olarak alırlar. İnorganik maddelerden organik madde sentezleyen ototrof canlılardır. Besinlerini dışardan hazır alanlar heterotrof canlılardır. Ototrof, heterotrof ve hem ototrof hem de heterotrof olmak üzere üçe ayrılır.

Ototrof; İnorganik maddelerden organik madde sentezleyen canlılardır. Glikoz sentezleyen bir canlı kesinlikle ototroftur. Fotosentez, bitkilerde, öglena, alglerde ve bazı bakterilerde görülebilir.

Fotosentez

Organik besin sentezinde ışık enerjisini kullanırlar.

Kemoototroflar: Organik besin sentezi için gereken enerji inorganik maddelerin oksidasyonuyla elde ederler. Klorofil bulunmaz. Gece - gündüz gerçekleşir. Hücresel solunuma benzer.

Heterotrof: Organik besinlerini dışarıdan hazır olarak alan canlılara denir.

Holozoik Beslenme: Besini katı parçacıklar halinde alınmasıdır. Sadece hayvanlarda görülür. Omurgalı hayvanların tamamında, omurgasızların büyük bir kısmında görülür. "Süngerler ve iç parazitler hariç". Otçullar "Herbivor", Etçil-otçul "omnivor" ve Etçiller "Karnivor" olmak üzere üç grupta incelenir.

Otçullar: İnek, koyun, tavşan vb.

Etçil-Otçul: Maymun, ayı ve insan

Etçiller: Kaplan, aslan ve kurt

Bağırsak uzunlukları otçul > Etçil - otçul > Etçil Etçillerde, köpek dişleri gelişmiştir, otçullarda çiğneyici dişler gelişmiştir.Otçullar, geviş getiren ve getirmeyen olarak ikiye ayrılır. Geviş getirmeyenlerin midesi tek odacıklıdır.

Simbiyotik Yaşam: İki canlının birlikte yaşamasına denir. Aynı türler arasında gerçekleşmez. Ancak anne ile embriyo arasındaki ilişki bir simbiyotik yaşam değildir. Mutualizm, kommensalizm ve parazitlik olmak üzere üçe ayrılır.

Mutualizm (+, +) Birlikte yaşayan canlılardan her ikisininde fayda görmesine denir.

Kommensalizm (+, 0) Birlikte yaşayan canlılardan biri fayda görürken diğeri zarar ya da fayda görmemesidir.Köpek balığının etrafında yaşayan küçük balıklar.

Parazitlik (+, –): Birliği oluşturan canlılardan biri yarar sağlarken diğerinin zarar görmesidir. Yarar sağlayana parazit, zarar görene ise konak denir.

Protokooperasyon (Gevşek Mutualizm): İki tür arasındaki zorunlu olmayan mutualizme gevşek mutualizm denir.

Endemik kür: Belki bir bölgeye ait canlı türüne denir. Van kedisi.

Ekolojik Niş: Canlının yaptığı işe denir. Rekabet vardır.

Kilit Taşı Tür: Komünitenin yapısının çok kuvvetli bir şekilde kontrol edilen türdür.

Trofik Düzey: Canlının besin piramidindeki yeridir.

Baskın Tür: Bir ortamda sayısı ve faaliyeti bakımından en fazla göze çarpan canlıdır.

Süksesyon: Baskın türün baskınlığını yitirmesidir. İlk toprak oluşumu birincil süksesyon olarak denilebilir. Birincil süksesyonda,liken-yosun-ot-çalı-ağaç şeklindedir. Yangın sonucu baskın olan çam ağaçları yanarak yerine meşe türlerin baskın hale gelmesine ikincil süksesyondur.

Popülasyon Yoğunluğu: Birim alana düşen birey sayısına denir. Popülasyon yoğunluğu = (Doğum + İç Göç) – (Ölüm + Dış Göç)

Çevre Direnci; Bir popülasyonla birey sayısı artarsa besin sıkıntısı, alan sıkıntısı, rekabet ve hastalıklar olumsuz faktörler artar. Bu olumsuz çevre faktörlerine çevre direnci denir.

Besin Piramidi; Aktarılan enerji ve besin miktarı azalır. Ancak oran değişmez. "%10" Biyokütle azalır. Birey sayısı genellikle azalır. Vücut büyüklüğü artar. Biyolojik birikim "zehir" miktarı artar.

Madde Döngüleri; Canlılar ihtiyaç duyduklarını doğadan alıp kullanır, sonra tekrar bu maddeleri doğaya geri verir. Bu dolaşıma madde döngüsü denir.

Karbon Döngüsü: Atmosferdeki karbondioksit fotosentez ve kemosentez olayları ile besinlerin yapısına katar.

Fosfor Döngüsü: Fosforun gaz formu yoktur. ATP, DNA ve RNA'nın yapısına katılır.

Su Döngüsü: Yeryüzündeki suların buharlaşmayla atmosfere ve yoğunlaşma ile yeryüzüne tekrar iner.

 

Azot Döngüsü:

Azot Döngüsü: Azot döngüsü, yeryüzü ile gökyüzü arasında gerçekleşir. Atmosferde bulunan nitrojen (N2) canlılar tarafından doğrudan kullanılamaz. Farklı olaylarla canlılar için kullanılabilir hale getirilir. Azot gazının çeşitli şekillerde bağlanarak kullanılabilir bileşikler haline dönüşmesi olayına FİKSASYON denir.

Azot bağlayıcı bakteriler ve bazı algler nitrojenin toprağa bağlanmasını sağlar. Bağlanan azot, toprakta azot tuzlarını oluşturur. Bu haliyle azot diğer canlılar tarafından kullanılabilir. Şimşek ve yıldırım gibi doğa olaylarıyla da toprağa bağlanır.

Saprofit faaliyetleri sonucunda oluşan NH3 (amonyak) canlılar tarafından kullanılamaz. Amonyağın kullanılabilir hale gelmesi için bir dizi olay gerçekleşir. Amonyak önce nitrite (NO2); nitrit ise nitrata (NO3) dönüştürülerek amonyak kullanılabilir hale getirilir. Bu olaya NİTRİFİKASYON denir.

Topraktaki azotun yeniden atmosfere kazandırılması gerekir. Azot bazı bakteriler sayesinde yeniden gaz hale getirilerek atmosfere verilir. Bu olaya DENİTRİFİKASYON denir.

Çevre Kirliliği; Karbon ayak izi:

Karbondioksit miktarı teknolojinin gelişmesiyle ve nüfusun artışı nedeniyle artar. İnsanların doğrudan veya dolaylı etkisiyle karbondioksit miktarı ölçülür. Besinlerin karbon ayak izidir.

Sera Etkisi ve Küresel Isınma: Günümüzde kömür ve petrol gibi fosil yakıtlarının çok fazla tüketimi, atmosferde CO2 ve diğer sera gazlarının miktarını giderek fazlalaştırır.

Popülasyon Dinamiği; Popülasyon Yoğunluğu: Birim alan ya da hacimdeki birey sayısına denir. İçe göç + doğum oranı → Popülasyon yoğunluğunu artırır.  Dışa göç + ölüm oranı → Popülasyon yoğunluğu azalır.

 

Popülasyondaki Bireylerin Dağılımı

Rastgele Dağılım: Bir araya toplama eğilimi olmayan bireylerden oluşmuş popülasyonlarda görülen bir dağılım tipidir. Ormandaki ağaçlar örnektir.

Kümeli Dağılım: Işık ve besin gibi her noktada farklı olduğu yaşam alanındaki popülasyonlarda görülür. Örneğin kurtlar.

Düzenli Dağılım: Bireyler arasındaki uzaklık eşittir. Örneğin penguenler.

 

? ÖRNEK SORU 1. Aşağıdaki özelliklerden hangisine bakılarak bir canlının prokaryot olduğunu kanıtlar?

A) CO2 özümlemesi        B) Besin sentezi                C) O2 üretimi                     D) H2S harcaması

E) Işık kullanımı

H2S kükürt bakterilerde gözlenir. CVP D

 

? ÖRNEK SORU 2. Fotosentez yapan canlı ile ilgili olarak aşağıdaki verilenlerden hangisi kemosentez yapan canlılar içinde doğrudur?

A) Klorofil sentezleme                   B) Işık kullanma                 C) NADPH indirgenme    D) Fotoliz olayı

E) CO2 özümlemesi

CO2 özümlemesi bütün ototroflarda ortak gerçekleşir. CVP E