I. Mahmud
2 Ağustos 1696 günü Edirne Sarayı'nda dünyaya gelen I. Mahmud'un babası Sultan II. Mustafa, annesi ise Saliha Valide Sultan'dır.
1703’te, II. Mustafa tahttan indirilip az sonra da ölünce padişah olan amcası III. Ahmet, Şehzade Mahmut’u Edirne’den Topkapı Sarayı’na getirtti. III. Ahmet‘in oğlu Şehzade İbrahim’in ölümü üzerine, en büyük şehzade sıfatıyla Mahmut veliaht oldu, III. Ahmet, Patrona ihtilali sonunda tahttan indirilince de tahta çıktı. Amcası, tahtı kendisine teslim ederken 34 yaşında bulunan Sultan Mahmut’a devlet işleri üzerinde uzun öğütler vermiştir.
Amcasından aldığı öğütlerle kendisinden neler beklendiğini ve sıkıntılı günlerden kurtuluş yolunu aklında daha net kurgulayabilen Sultan I. Mahmud devrindeki en değerli kimseleri seçip iş başına getirdi. Karakter sahibi, azimli, müşfik, merhametli, dikkatli, ve sabırlı bir insandı. Kendi zevkinden çok milletin refahını düşünerek hareket etti ve bu sayede babası ve amcasının düştüğü hatalara düşmedi.
İSYAN KARGAŞASI
Sultan I. Mahmud, padişahlığının ilk günlerinde, kendisini tahta çıkaran isyancıların isteklerini yerine getirmek zorunda kaldı. Sultan III. Ahmed, devrinde yapılmış olan köşk ve konakların çoğu isyancıların istekleri sonucu yakılıp yıkıldı. Devlet adamları ve memurlar isyancıların düşünceleri doğrultusunda atandı. Ancak bunlardan bazıları, şeyhülislamdan öldürülmeyeceklerine dair fetva aldıktan sonra, görevden kendi istekleriyle ayrıldılar.
İsyancıların lideri konumundaki Patrona Halil'de Sultan Birinci Mahmud'a olan bağlılığını bildirmişti. Ancak devlet işlerine müdahale etmek istiyordu. Sultan I. Mahmud'dan kendisini yeniçeri ağalığına getirmesini ve Rusya'ya karşı savaş açmasını istedi. 15 Kasım 1730 günü tören yapılacağı bahanesiyle saraya çağrılan Patrona Halil ve yandaşları yakalanarak öldürüldü.
Patrona Halil yandaşları öldürülme korkusuyla tekrar ayaklandılar. Sultan I. Mahmud, 28 Ocak 1731 tarihinde "Sancak-ı Şerif" çıkarttı ve halktan ayaklanmanın bastırılması için yardım istedi. İsyanlardan bıkmış olan halk, padişaha yardımcı olarak ayaklanmanın kısa sürede bastırılmasını sağladı.
İRAN SAVAŞI VE İRAN İLE İLİŞKİLER
İran’la savaş hali devam etmekteydi. İran, Batı İran eyaletlerini Türkler’in işgal altında bulundurmasını kabul etmiyordu. Ahmet Paşa, Hekimoğlu Ali Paşa gibi başkomutanlar İran savaşlarındaki başarılarıyla tanındılar. Hekimoğlu yeniden Tebriz’e girdi. 10 Ocak 1732 tarihli antlaşma ile İran, III. Murat devrinde fethedilmiş olan Güney ve Kuzey Kafkasya’ yı Osmanlı’ya bıraktı. Bu, iki tarafı da memnun etmedi. Muazzam Batı Iran, İran’a bırakıldığı için İstanbul memnun olmadı. Bütün Kafkasya’nın Osmanlı’ya bırakılması da İran’ın ancak silah zoruyla kabul ettiği bir şeydi. Savaş yeniden başladı.
Kendisini "şah" ilan etmeye hazırlanan Nâdir Han, İran ordularının başına geçti, Bağdat’ı kuşattı. 8 ay kahramanca dayanan Bağdat’ı, Vezir Topal Osman Paşa (Namık Kemal’in büyükbabasının babası) kurtardı. 19 temmuz 1733 meydan savaşında Osman Paşa, Nâdir Han’ı bozguna uğrattı; sonra Safevi Türk ordusunun koruyamadığı Azerbaycan’a girdi, Tebriz’i yeniden aldı. Durum tam Osmanlı lehine gelişmişken, Doğu cephesi başkomutanı Köprülüzade Vezir Abdullah Paşa, 1735 Arapçayı Meydan Savaşı’nda şehit düştü. Bu olay üzerine Hekimoğlu Ali Paşa sadaretten azledildi.
29 Temmuz 1744 günü Kars'ı da kuşatan Nadir Şah, iki üç ay sonra kuşatmayı kaldırmak zorunda kaldı ve 9 Ekim 1744 tarihinde geri çekildi. 4 Eylül 1746 günü ise yeni bir barış antlaşması imzalanmış, ancak denge iki taraf lehine de bozulmamış ve sınırlar değişmemiştir.
Osmanlı, Batı İran ve Güney Azerbaycan’ dan vazgeçmeye razıysa da Kafkasya’yı Safeviler’e geri vermek istemiyordu. Yalnız, Rusya’nın tehditkar bir tavır alması, bir Türk-Rus savaşında Almanya’nın da Rusya’nın yanında savaşa katılacağının anlaşılması, Osmanlı Hükümeti'ni Safeviler’le sulha yanaştırdı.
OSMANLI RUS-AVUSTURYA SAVAŞLARI
Rusların, Lehistan'ın iç işlerine karışmaları, Avusturya ile ittifak yapma çalışmaları, devam eden İran savaşları sırasında Kırım ordusunun Kafkasya üzerinden geçmesine izin vermemeleri ve Azak kalesini işgal etmeleri gibi sebepler, Sultan Birinci Mahmud'un 16 Haziran 1736 günü Rus seferine çıkma kararını almasına yol açtı.
4 Ağustos 1737 günü Banyaluka Zaferi kazanıldı. Balkanlara ve Kırım'a saldıran Rus kuvvetleri bozguna uğrayarak geri çekildiler. 1 Eylül 1739 günü Belgrad Kalesi geri alındı. Osmanlı Devleti'nin Avusturya cephesinde de başarılı olması, Rusya'nın barış istemesine sebep oldu. Osmanlı Devleti 18 Eylül 1739 tarihinde Avusturya ve Rusya ile Belgrad antlaşmasını imzaladı.
Belgrad Antlaşması'na göre Azak kalesi Ruslara bırakılacak, Rusların savaş sırasında elde ettiği diğer topraklar Osmanlı Devleti'ne teslim edilecek ve Ruslar Karadeniz'de savaş ve ticaret gemisi bulundurmayacaktı. Bu antlaşmanın imzalanmasında Fransa'nın katkıları oldu ve Fransa'ya daha önce verilmiş olan imtiyazlar arttırıldı.
Sultan Birinci I. Mahmud'un son yılları barış içinde geçti. Ancak bu aralar meydana gelen yangınlar İstanbul'da büyük zarara yol açıyordu. 28 Aralık 1745 günü çıkan büyük İstanbul yangını sırasında Balat ve Fener'de 800 ev yandı. Beş yıl sonra 4 Şubat 1750 tarihinde çıkan başka bir yangında İstanbul'un birkaç mahallesi ve tarihi konakları kül oldu. 3 Eylül 1754 günü ise büyük İstanbul Depremi meydana geldi. İstanbul'un beş altı gün içinde 14 defa sallandığı bu deprem sırasında Ayasofya, Bayezid ve Fatih camilerinin kubbeleri de zarar gördü.
ISLAHAT HAREKETLERİ
Sultan I. Mahmud'un yaptırdığı ıslahatlar daha çok askeri konularda yoğunlaşıyordu. Fransa'dan gelen Kont Dö Bonnevale, Müslüman olup Humbaracı Ahmed Paşa adını aldı ve çeşitli ıslahatlar yaptı. Topçu ve humbaracı ocaklarını yeniden düzenleyen ve Osmanlı ordusuna yetenekli subay yetiştirmek amacıyla Kara mühendishanesini (Mühendishane-i Berri Hümayun) açan Ahmed Paşa'nın bu çalışmaları sayesinde, Osmanlı Rus savaşlarında başarı sağlandı. Sultan I. Mahmud, Lale Devri sırasında başlatılan kültür faaliyetlerini de sürdürdü.***http://www.gelisenbeyin.net/1.mahmut.html
***http://www.kimkimdir.gen.tr/kimkimdir.php?id=904
***http://www.nkfu.com/1-mahmut-kimdir-1-mahmut-donemi/